akıl sır erdirememek akılı sonradan gelmek
Verb
akreditifin arkasına ödenmiş olduğunu kaydetmek
Verb
ters, zıt, aksi, karşıt.
in the reverse order: ters sırada, sondan başa doğru.
in the reverse direction: zıt yönde.
the reverse side of a medal: madalyanın ters yüzü.
Adjective
tersine hareket eden, terslik yapan.
Adjective
arka, geri, öbür.
the reverse side of a fabric. reverse turn.
Adjective
geri, zıt yönde hareket sağlayan.
reverse gear: geri vites (dişlisi).
Adjective
(baskıda) siyahları beyaz (ve tersi) gösteren.
reverse photoengraving.
Adjective
(aynadaki görüntü gibi) ters, simetrik.
Adjective
ters, zıt, aksi, aykırı, karşıt (olan şey).
He did the reverse of what I ordered: Emrettiğimin
tam aksini yaptı.
to be quite the reverse: tam tersi olmak.
The reverse of what you said is true.
Noun
arka, geri, ters, öbür taraf/yüz).
Noun
(para/madalya) ters yüz.
Noun
aksilik, felaket, yenilgi, bozgun.
To meet with an unexpected reverse: Beklenmedik bir felaketle
karşılaşmak.
to suffer a reverse: bir felakete/yenilgiye/bozguna uğramak.
They suffered severe military reverses in North Africa: Kuzey Afrikada önemli askerî yenilgilere uğradılar.
Noun
(a) ters/ zıt yönde hareket, tornistan.
to go into reverse: ters yönde gitmek.
At this point the party's fortunes went into reverse. (b) ters/geri hareket sağlayan mekanizma, geri vites.
to throw an engine to reverse: motoru geri vitese almak.
Noun, Machines
ters yüz etmek/olmak, içini dışına çevir(t)mek.
Verb
yönünü değiştirmek, ters/aksi/zıt yönde hareket et(tir)mek.
They were determined to reverse their country's decline.
Verb
(oluş sırasını) aksetmek, tersine döndürmek, evirtmek.
to reverse the process of evolution.
Verb
altüst etmek, tamamen değiştirmek.
Verb
(karar, emir vb.) iptal etmek, feshetmek.
to reverse a verdict.
Verb
(otomobil vb.) geri vitese almak.
Verb
(baskı) siyahları beyaz (ve tersi) basmak.
Verb
tornistan
Maritime Traffic
...'i temyizen bozmak
Verb, Law
bir kararnameyi kaldırmak
Verb
temyiz üzerine bir kararı bozmak
Verb, Law
bir usulü değiştirmek
Verb
bir prosedürü tersine çevirmek
Verb
bir süreci tersine çevirmek
Verb
eski bir kararı bozmak
Verb
bir muhasebe kaydını ters kayıtla iptal etmek
Verb
ters muhasebe kaydı yapmak
Verb
açık eksiltme
Noun, Banking
ispat külfetinin tersine çevrilmesi
Noun, Law
(telefonda) ödemeli, ücreti aranan aboneye ödetilen.
çalışmak için kentten sayfiye mahallelerine gidip gelme
tersine mühendislik
Information Technology
ters görüntü
Information Technology
bir manşetin üzerindeki manşetten daha kalın puntolu bir sözcük ya da cümle
bir mülkün değeri karşılığı olarak verilen kredi
arabayı garaja geri geri sokmak
Verb
fikrini tamamen değiştirmek
Verb
tamamen fikir değiştirmek
Verb
tutumunu değiştirmek
Verb
fikrini tamamen değiştirmek
Verb
ters ozmoz
Noun, Chemistry
(foto) yanları ters gösterilen
bir şirketin ödenmemiş hisse senetlerinin sayısının azalması ve geri kalan hisse senetlerinin piyasa fiyatının artması
belli sayıda hisse senedinin birleştirilme irilerek nominal değeri daha yük
ödenmemiş hisse senetleri sayısının azalması
özel bir firmanın bir kamu firmasını satın alması
küçük bir firmanın daha büyük bir firmayı satın alması
bu çoğu zaman küçük şirketin borsaya kaydettirilmesi amacıyla yapılır
daha küçük bir özel şirket tarafından bir anonim şirketin satın alınması
küçük bir şirketin büyük bir şirketi devralması
(telefonda) ödemeli aramak, ücreti karşı tarafa ödetmek.
alt derecedeki bir mahkemenin kararını bozmak
Verb
ispat yükünü karşı tarafa yüklemek
Verb
S şeklinde demiryolu dönemeci.
ters görüntü
Information Technology
sabit faizli menkul kıymetlerin endüstri hisse senetlerinden daha çok verim vermesi durumu
(askerlik) küçük bir başarısızlığa uğramak
Verb