[sexual]

nitelikli cinsel saldırı Noun, Law
Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi Noun, International Law
sevişmek Verb
biriyle cinsel ilişkide bulunmak Verb
önüne gelenle cinsel ilişkide bulunma
eşeysel, eşeyli, cinsel, cinsî, tenasülî, cinsiyete ait. Adjective
cinsiyeti olan. Adjective
eşeysel (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Adjective, Biology
eşeyli (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Adjective, Biology
cinsel istismar Noun, Psychology
cinsel aktivite Noun, Sexuality
cinsel saldırganlık Noun, Law
cinsel bozukluk.
cinsel uyarılma Noun, Sexuality
cinsel heyecan Noun, Psychology
cinsel saldırı Noun, Law
cinsel davranış Noun
cinsel özellik.
cinsel gelişim.
cinsel sapıklık.
cinsel ayrılıklar.
cinsel bozukluk Noun, Psychology
cinsel dürtü Noun, Psychoanalysis
cinsel işlev bozukluğu Noun, Psychology
cinsel fonksiyon bozukluğu Noun, Psychology
cinsel uyarılma Noun, Sexuality
cinsel istismar Noun, Criminal Law
çocukların cinsel istismarı Noun, Criminal Law
cinsel taciz Noun, Law
harazman panda Noun, Sexuality
ademi iktidar
cinsel içgüdü.
muamele (argo)
cinsel ilişki, cinsî münasebet, cima.
cinsel ilişki Noun, Sexuality
cinsi münasebet Noun, Sexuality
cima Noun, Sexuality
cinsel evriklik.
cinsel gizillik.
cinsel olgunluk.
cinsel organlar Noun, Sexuality
üreme organları Noun, Sexuality
mahrem bölge Noun, Sexuality
özel bölge Noun, Sexuality
avret yerleri Noun, Sexuality
edep yerleri Noun, Sexuality
tenasül organları Noun, Sexuality
cinsel yönelim Noun
cinsel fantazi Noun, Psychology
erkeklik
cinsel ilişki.
cinsel üreme.
cinsel devrim Noun, Politics-Intl. Relations
cinsel seçicilik.
eşeysel seçilim (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
cinsel uyarı Noun, Sexuality