attach

English-Turkish Translation

  1. Verb bağlamak, eklemek, iliştirmek, raptetmek, tutturmak, bitiştirmek, birleştirmek.
    to attach a photograph
    to application papers.
  2. Verb katılmak, iltihak etmek.
    to attach oneself to a group: bir gruba katılmak.
  3. Verb, Military emrine atamak, maiyetine tayin etmek.
  4. Verb girmek, dahil etmek/olmak.
    to attach oneself to a party: bir partiye girmek/dahil olmak.
  5. Verb -e atfetmek/vermek/hamletmek, isnat/izafe etmek.
    to attach significance to a gesture: bir jeste
    mânâ vermek.
    No blame/guilt attaches him for the accident: Kazadan dolayı ona suç isnat edilemez.
    I attach no significance to the threat: Tehdide önem vermem/adırmam.
    to attach importance to … : …'e önem vermek.
  6. Verb sevgi bağlarıyla bağlamak, kendine bağlamak, sevdirmek.
    She tried to attach him to herself by various
    subtle devices: Çeşitli kurnaz hilelerle onu kendine bağlamaya çalıştı.
    to be attached to: (kalben) bağlı olmak.
    I am very attached to her: Ona (kalben) çok bağlıyım.
  7. Verb, Law haczetmek, müsadere etmek, el koymak, tutuklamak, tevkif etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

attach one's self
bağlanmak Verb
attach one's self
yanaşmak Verb
attach one's self to a politicial party
bir siyasi partiye girmek Verb
have someone attach
taktırmak Verb
right to attach
haczetme hakkı
vicious attach
kötü niyetli saldırı
attach ( software )
iliştirmek Verb, Information Technology
attach (hardware)
bağlamak Verb, Information Technology
attach a copy
kopya iliştirmek Verb
attach a copy
suret iliştirmek Verb
attach a debt
alacağı rehnetmek Verb
attach a fuse or wick to
fitillemek Verb
attach a fuze to
tapalamak Verb
attach a label to the luggage
valize etiket takmak Verb
attach a patent
patent hakkına itirazda bulunmak Verb
attach a penalty to sth
müeyyide koymak Verb
attach authentication
tasdik şerhini iliştirmek Verb
attach authentication
tasdik belgesi eklemek Verb
attach conditions to sth
bir şey için şart koşmak Verb
attach credence to a statement
bir ifadeye inanmak Verb
attach debt
alacak için haczetmek Verb
attach for debt
alacak için haczetmek Verb
attach goods
malları müsadere etmek Verb
attach high value to sth
bir şeye çok değer vermek Verb
attach importance to sth
bir şeye önem vermek Verb
attach importance to sth
önem vermek Verb
attach little faith to sb's profession of esteem
birinin sözde saygılı davranışına pek bel bağlamamak Verb
attach no importance to
'a önem vermemek Verb
attach no importance to
yabana atmak Verb
attach of salary
maaşın bir kısmını haczetmek Verb
attach oneself to
iltihak etmek Verb
attach someone by order of the court
mahkeme emriyle birini tutuklamak Verb
attach something through the court
mahkeme marifetiyle haciz koydurtmak Verb
attach something through the court
mahkeme marifetiyle haciz koydurmak Verb
attach the blame to someone for sth
kabahati birine yüklemek Verb
attach the incidents of a bankrupt
iflas masası faaliyetlerini eklemek Verb
attach to
eklemek Verb
attach to a regiment
bir alaya atanmak Verb
attach to importance to
...'a önem vermemek Verb
attach to sb
birine bir şey isnat etmek Verb
attach to the minutes
tutanakları eklemek Verb
attach to/upon
ait olmak, ilgili/ilişkin olmak.
to attach credence to something: bir şeye güvenmek/bel bağlamak.

the advantages attaching to the position: mevki ile ilgili çıkarlar/menfaatler.
attach value to sth
bir şeye değer vermek Verb
attach wages
(Br) ücreti rehin etmek Verb
not to attach any importance
aldırış etmemek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database