[sport]

Spor kulüplerinin faaliyetleri (NACE kodu: 93.12) Noun, Trades-Professions
kanlı spor: avcılık, boğa güreşi gibi kan dökücü spor. Noun
spor düşkünü
üniversiteler arası spor karşılaşması
özel spor haberleri bülteni hazırlamak Verb
tezyif etmek Verb
alaya almak Verb
(Br) Spor Bakanı
spor bakanı
milli spor Noun, Sports
spor.
sports: atletik sporlar. (avcılık, balıkçılık vb. ne
field sports , futbol vb. ne

games denir).
aquatic sports: su sporları.
have good sport: (avda) işi iyi gitmek.
sports car: spor araba.
eğlence, oyun.
istihza, alay, şaka.
in sport: şaka yollu, şaka olsun diye.
to say something in sport.
eğlence konusu, alay mevzuu.
to make sport of someone.: birisini alaya almak.
oyuncak.
be the sport of fortune/ of cicumstances/ of every wind: kaderin oyuncağı olmak.
sportmen/iyi kimse, kafa dengi, arkadaş.
be a sport: oyuna vb. arkadaş hatırı için katılmak, hatır kırmamak.
kumarbaz.
değşinme, değşinen hayvan/bitki.
gösterişçi, gösterişi seven kimse.
aşk oyunu.
oynamak, eğlenmek.
spor yapmak.
alay etmek, eğlenmek.
takılmak, şaka etmek.
değişinmek, istihaleye uğramak. Botany
gösteriş yapmak, fiyaka satmak.
bütün madalya ve nişanlarını taşımak Verb
spor giysi
kaderin oyuncağı
rahatsız edilmemek için kapıyı kapamak.
takım sporu Noun, Sports
birine eşek şakası yapmak Verb