sırası gelmeden konuşmak
Verb
Neden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok.
Ha şöyle! Atana rahmet! Söz dediğin böyle olur!
konuşarak zamanı uzatmak
Verb
konuşma, sohbet, söyleşi, musahabe.
konuşabilen.
a talking parrot.
sesle kaydedilmiş.
a talking book.
natık (outdated)
Adjective
televizyon ya da sinema ekranında konuşan bir kişinin yalnızca başının görünmesi
üstünde durulacak/önemli nokta.
konuşan baskül, konuşan kantar, konuşan terazi
Noun, Testing