Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
talking
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
natık (outdated)
konuşan.
konuşma, sohbet, söyleşi, musahabe.
konuşabilen.
a talking parrot.
konuşkan, geveze.
sesle kaydedilmiş.
a talking book.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
make someone stop talking
susturmak
Verb
Now you're talking
Ha şöyle! Atana rahmet! Söz dediğin böyle olur!
queer way of talking
acayip konuşma tarzı
spin out the time by talking
konuşarak zamanı uzatmak
Verb
start talking
çenesi açılmak
Verb
stop (sb) from talking
ağız tıkamak
Verb
stop talking
susmak
Verb
talking big
tafra
talking film
sesli film
talking head
televizyon ya da sinema ekranında konuşan bir kişinin yalnızca başının görünmesi
talking head
televizyon uleması
Noun
talking machine
ilkel gramofon.
talking picture
sesli sinema.
talking point
üstünde durulacak/önemli nokta.
talking scale
konuşan baskül, konuşan kantar, konuşan terazi
Noun, Testing
talking to
paylama
talking to
azarlama
be talking out of turn
sırası gelmeden konuşmak
Verb
I don't know what you're talking about.
Neden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok.
No good talking about it.
Konuşmanın faydası yok.
to bore someone by talking too much
ezan okumak (argo)
Verb
What are you talking about?
Ne dedin?
What are you talking about?
Ne diyorsun sen ya?
What are you talking about?
Sen neden bahsediyorsun?
What are you talking about?
Ne saçmalıyorsun?
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.