[understanding]

biriyle anlaşmaya varmak Verb
zeki olmak Verb
halden anlamak Verb
tam bir anlaşmaya varmak Verb
bir anlaşmaya varmak Verb
anlaşmak Verb
biriyle anlaşmaya varmak Verb
bir anlaşmayı bozmak Verb
ortak anlayış belgesi Information Technology
birisi tarafından anlaşılamamak Verb
dostça anlaşma
birşeyi anlamak Verb
birşeyi öğrenmek Verb
parlak zekâlı olmak Verb
belli bir biçimi olmayan rekabet sözleşmesi
Bildiğim kadarıyla, ...
Anladığım kadarıyla, ...
anlayışsız
mutabakat zaptı Noun, Law
mutabakat belgesi Noun, Law
ön anlaşma Noun, Law
mutabakat tutanağı Noun, Law
mutabakat zaptı Noun, International Law
karşılıklı anlayış
karşılıklı anlayış Noun
anlaşılmaz kılmak Verb
şartıyla, gözönünde tutarak.
karşılıklı anlaşma politikası Noun
mutabakat sağlamak Verb
bir anlaşmaya varmak Verb
gerçek anlayış
karşılıklı anlayış
gizli anlaşma
zımni muvafakat
Anlayışınız için teşekkür ederiz. Sentence
anlayış, kavrayış.
My understanding of the word does not agree with yours.
according to my
understanding: anladığıma göre.
Noun
anlak, zekâ, kafa, anlama/kavrama yeteneği.
a quick understanding . Noun
idrâk, algı. Noun
anlama, bilme, vukuf. Noun
(karşılıklı) anlaşma. Noun
fikir, kanaat, oy. Noun
uyuşma, anlaşma, ittifak.
To come to an understanding with someone: birisi ile uyuşmak, anlaşmak, anlaşmaya varmak. Noun
mantık gücü. Noun, Philosophy
anlayışlı, hoşgörü sahibi, canayakın, müsamahakâr.
understanding parents. Adjective