[vent]

hava borusu
nefeslik
öfkesini koyuvermek Verb
tutkulu bir konuşmada duygularını ifade etmek Verb
ağzını açmak Verb
duygularını koyuvermek Verb
hidrotermal menfez (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
arka kelebek camı
delik, menfez, hava deliği/borusu, baca deliği. Noun
(top kuyruğunda) barut ateşleme deliği, top falyası. Noun
(kuş, balık, sürüngenlerde) kıç. Noun, Zoology
mahreç, çıkak, çıkıt. Noun
ifade (etme), açığa vurma.
to give vent to: açığa vurmak, açıklamak, ifade etmek.
give vent
to one's feelings: içini dökmek, boşanmak, ağzını açıp gözünü yummak.
Noun
(ceketin /paltonun arkasında/yanında) yarık, körük, 7.
esk. emission, discharge Noun
açıklamak, ifade/izhar etmek, açığa vurmak, göstermek, belirtmek.
vent one's anger/rage/fury on someone:
öfkesini birisinden çıkarmak.
She vented her rage on her associate. He vented his fury on the dog.
Verb
içini döküp ferahlamak.
to vent one's dissappointment. Verb
(sıvı, duman, vb.) salıvermek, boşaltmak. Verb
(su samuru, vb.) suyun yüzüne çıkıp nefes almak. Verb
dedikodu yapmak Verb
kelebek camı Transport
nefeslik
havalandırma deliği
hıncını odacıdan çıkarmak Verb
hırsıni çıkarmak Verb
birinden birşeyin hıncını almak Verb
birinden birşeyin acısını çıkarmak Verb
havalandırma deliği
öfkesini kusmak Verb
(Fr) bir tür talaş böreği