Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
ücretli
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
Noun, Economics
wage earner
Adjective
paid
salaried
wage earner
mercenary
stipendiary
salary earner
wage- earning man
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
ücretliler
wage earners
Noun, Economics
düşük ücretli
low paid
düşük ücretli
under paid
standart işçilik ücretli
standard labor rate
Noun
standart ücretli
standard wage earner
yüksek ücretli
political plum
yüksek ücretli
well- paid
ücretli adam
hireling
ücretli asker
hired gun
ücretli asker
mercenary troops
ücretli çalışan işçi
wageworker
ücretli çalıştırmak
to keep
Verb
ücretli ev izni
paid home leave
ücretli grubu (sınıfı
wage and salary earners
ücretli hastalık izni
paid sick leave
ücretli iş
work against payment
ücretli iş
wagework
ücretli iş
paid work
ücretli iş
wage- earning work
ücretli iş
wage- earning employment
ücretli işçi
wage worker
ücretli işçi
paid workman
ücretli işgücü
paid labour
ücretli izin
(Br) holidays with pay
ücretli izin
leave of absence
ücretli izin
vacation
Noun
ücretli izin
holidays with pay
ücretli izin
paid holiday scheme
ücretli izin
paid vacation
Employment
ücretli izin
leave with pay
ücretli izin
paid holiday
ücretli izin kanunu
holidays with pay act
ücretli kesim
wage earners
Noun, Economics
ücretli mektup
post-paid letter
ücretli taşıma
carriage on hire
ücretli tatil
(US) vacation with pay
ücretli tatil
vacation with pay
ücretli üye
paid member
ücretli ya da ücretsiz
event
(hastane , Br) özel ücretli yatak
pay bed
bir hayvanı bir yere ücretli olarak yerleştirmek
to board out something
Verb
bir hayvanın bir yerde ücretli olarak kalmasını sağlamak
to board out something
Verb
çocuklu ailelere özel servisleri olan düşük ücretli otel
family hotel
düşük ücretli araziler
low value lands
Noun
düşük ücretli gece parkı
low-cost night parking- time
düşük ücretli gece parkı
low-cost night parking-time
düşük ücretli iş
badly paid work
düşük ücretli iş
journeywork
düşük ücretli iş
badly paid situation
düşük ücretli işçi
low-salaried worker
düşük ücretli işçi (asgarî ücretin altında çalıştırılan işçi
substandard employee employe
düşük ücretli sanayi iler
swated industries
Noun
düşük ücretli sanayiler
sweated industries
Noun
giriş ücretli spor etkinlikleri
gate meeting
Noun
iyi ücretli hafif iş
soft thing
saat ücretli iş
time work
saat ücretli iş
timework
saat ücretli iş
hourly worker
saat ücretli maaşlarda asgari ücret
minimum call pay
yıllık ücretli izin
annual pay vacation
yıllık ücretli izin
annual paid leave
Noun, Employment
yüksek ücretli iş
to pack up one's job
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Belli bir ... iş gören
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.