üretici

Turkish-English Translation

  1. Noun, Advertising producer
  2. Noun, Advertising manufacturer
  3. maker
  4. generator
  5. breeder
  6. grower
  7. seminal
  8. raiser
  9. generative
  10. fabricator
  11. fabricant
  12. manufacturing man
  13. generating
  14. procreant
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

araba lastiği üreticisi
tyre maker
bira üreticisi
brewer Noun
çelik üreticisi
steelmaker Noun
çelik üreticisi
steel producer
dondurulmuş gıda üreticisi
frozen food manufacturer
elektrikli aletler üreticisi
electrical appliances manufacturer
elektrikli aletler üreticisi
electrical appliance manufacturer
Fransız şarap üreticisi
(Fr.) viticulteur
gaz üreticisi
gas producer
inşaat malzemeleri üreticisi
building material producer
işlev üreticisi
function generator
kâğıt üreticisi
paper maker
kamyon üreticisi
truck manufacturer
kibrit üreticisi
matchmaker
kömür üreticisi
coal producer
lastik üreticisi
tire maker
mobilya üreticisi
furniture manufacturer
orijinal parça üreticisi
original equipment manufacturer (OEM) Transport
otomobil üreticisi
manufacturer of cars
özel mal üreticisi
speciality manufacturer
saat üreticisi
watchmaker
silah üreticisi
armament maker
süt ürünleri üreticisi
dairy farmer
tekstil üreticisi
textile maker
televizyon üreticisi
television manufacturer
televizyon üreticisi
television producer
uçak motoru üreticisi
builder of aircraft engines
yapı malzemeleri üreticisi
building material producer
yapı malzemeleri üreticisi
(US) building material producer
yatırım malları üreticisi
capital goods manufacturer
büyük üretici
large producer
çelik üretici
steel manufacturer
çok çeşitli üretim alanında üretim yapan üretici
diversified manufacturer
doğa yasası işlev üretici
natural law function generator
doğal işlev üretici
natural function generator
düşük maliyetli üretici
lowest-cost producer
en düşük maliyetli üretici
lowest- cost producer
fason üretici
contract manufacturer Noun
marjinal üretici
marginal producer
n (US) üretici
outputter
ortak üretici
joint producer
rakip üretici
competing producer
taşıt araç üretici
vehicle production
ürün çeşidi zengin üretici
diversified producer
yabancı üretici
overseas producer
yabancı üretici
oversea producer
yerli üretici
inland producer
yerli üretici
home producer
yerli üretici
domestic producer
üretici (satış) fiyatı
manufactuer's sales manufacturing fas
üretici bu durumda ne kâr ne de zarar eder
average cost pricing
üretici derneği
producer association
üretici derneği
producer organization
üretici fiyat listesi
manufacturer's catalog (ue)
üretici fiyatı
producer fas
üretici fiyatı
producer price
üretici fiyatı
manufacturer's price
üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki fark
departmental markup
üretici fiyatları endeksi (ÜFE)
producer price index (PPI) Noun, Economics
üretici garantisi
manufacturer's warranty
üretici geliri
manufacturing income
üretici giderleri
producer costs Noun
üretici girişim
manufacturing enterprise
üretici güçler
productive forces Noun
üretici hakları
manufacturing rights Noun
üretici işgücü
forces of production
üretici kârı
manufacturing profit
üretici kârı
producer's surplus
üretici kazancı
producer's surplus
üretici kooperatifi
producer cooperative
üretici kredisi
producer's credit
üretici markası
producer's brand Noun
üretici markası
manufacturer's mark Noun
üretici markası
manufacturer's brand Noun
üretici memleketi
producer's country
üretici programı
manufacturing schedule
üretici rantı
producers surplus
üretici reaktör
breeder reactor
üretici reklamı
producer advertising
üretici riskleri
producer's risk Noun
üretici sanayii
manufacturing industry
üretici sergisi
producer display
üretici sermayesi
producer's capital
üretici şirketler grubu
manufacturing group
üretici sorumluluk sigortası
manufacturer's public liability insurance Noun
üretici sosi
manufacturer's mark
üretici tarafından garanti edilmiş
warranted
üretici ve perakendeci
manufacturer and retailer
üretici ya da toptancı gözüyle büyük perakendeci
key account
Br üretici kooperatifi
producer cooperative (society ,)
hem üretici hem de dağıtıcı şirket durumunda olma
vertical integration
tam hesaplanmış üretici maliyet fiyatı
strict cost price
toplumun üretici kesimi
productive sections of society Noun, Economics
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ürün üreten, ... kimse, müstahsil
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.