pupil

English-Turkish Translation

  1. Noun, Anatomy göz bebeği
  2. Noun öğrenci, talebe.
  3. Noun, Law öksüz, yetim, vesayet altındaki çocuk.
  4. Noun, Anatomy gözbebeği.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

an average pupil
vasati öğrenci
beginning pupil
yeni başlayan öğrenci
bring forward a pupil
bir öğrenciyi kayırmak Verb
bring forward a pupil
öğrenciye iltimas geçmek Verb
bring forward a pupil
iltimas geçmek Verb
bring forward a pupil
bir öğrenciye iltimas geçmek Verb
day pupil
gündüz öğrencisi
detain a pupil
bir öğrenciyi izinsiz bırakmak Verb
examine a pupil
bir öğrenciyi imtihan etmek Verb
fellow pupil
sınıf arkadaşı
keep in a pupil
bir öğrenciyi okulda izinsiz bırakmak Verb
nonresident pupil
yatısız öğrenci
old pupil
eski okul arkadaşı
pattern pupil
örnek öğrenci
pet pupil
gözde öğrenci
push on a pupil
bir öğrenciyi kayırmak Verb
put back a pupil
bir öğrencinin ilerlemesine engel olmak Verb
resident pupil
yatılı öğrenci
school pupil
öğrenci
secondary pupil
ortaokul öğrencisi
pupil of the eye
gözbebeği
pupil of the eye
göz bebeği Noun, Anatomy
pupil teacher
stajyer öğretmen. Noun
a pupil's failing to be promoted in his class
ipka
keep a pupil in
öğrenciyi oda hapsiyle cezalandırmak Verb
mark a pupil absent
bir öğrenciyi namevcut yazmak Verb
promote a pupil to a higher class
bir öğrenciyi bir üst sınıfa geçirmek Verb
remove a pupil from school
bir çocuğu okuldan almak Verb
the show pupil of the school
okulun örnek/en seçkin öğrencisi.
English-Turkish phrases from Zargan's own database