Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
şiddetli
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
Adjective
raging
great
strong
severe
violent
deep
strict
intense
intensive
fierce
rigid
eager
driving
burning
Adjective
furious
vigorous
rude
Adjective
vicious
passionate
sore
drastic
Adjective
rigorous
heated
outrageous
high
dire
abrupt
stringent
exquisite
strait
forceful
stern
Adverb
passionately
sharp
smart
turbulent
Adjective
ferocious
hefty
heady
strenuous
towering
poignant
Adjective
grievous
ardent
hearty
pungent
flaming
high-pitched
torrential
vehement
Adjective
acrimonious
sound
full-blooded
trenchant
keen
splitting
astringent
stiff
tempestuous
hard
heavy
pitiless
spanking
galvanic
slashing
wild
fulminant
shrill
bitter
corrosive
tough
hot
acute
boisterous
hardball
brutal
sharp-set
like sin
hard rock
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
(ağrılar) ani ve şiddetli
stabbining
(dövüş) şiddetli
stand up
(yağmur , rüzgâr , fırtına) şiddetli
heavy
çok şiddetli
tremendous
Adjective
çok şiddetli
towering
şiddetli ağrı
severe pain
şiddetli ağrılar
violent pains
Noun
şiddetli arzu
itch
şiddetli arzu
craving
şiddetli arzu duyan
aspirant
şiddetli arzu duymak
to itch
Verb
şiddetli arzu duymak
to aspire
Verb
şiddetli azar
roasting
şiddetli baş ağrısı
splitting headache
şiddetli biçimde
rigorously
Adverb
şiddetli biçimde
sorely
şiddetli biçimde
bitterly
Adverb
şiddetli biçimde
vehemently
Adverb
şiddetli biçimde
violently
Adverb
şiddetli biçimde eleştirmek
to slash
Verb
şiddetli bir başağrısı
vicious headache
Noun
şiddetli bir şekilde
rigorously
Adverb
şiddetli bir şekilde
vehemently
Adverb
şiddetli bir şekilde
rudely
Adverb
şiddetli bir şekilde
sharply
Adverb
şiddetli bir şekilde
passionately
Adverb
şiddetli bir şekilde
heavily
Adverb
şiddetli bir şekilde
drastically
Adverb
şiddetli bir şekilde
acutely
Adverb
şiddetli bir şekilde
keenly
Adverb
şiddetli bir şekilde
violently
Adverb
şiddetli bir şekilde
severely
Adverb
şiddetli bir şekilde
bitterly
Adverb
şiddetli bir şekilde karşı çıkmak
to set one's face against
Verb
şiddetli bombalama
intensive bombardment
şiddetli ceza
retribution
Noun
şiddetli darbe
pelt
şiddetli dayak
thrashing
şiddetli değişiklikler
violent change
şiddetli derecede
drastically
Adverb
şiddetli devalüasyon
wild devaluation
şiddetli don
sharp frost
şiddetli düşmanlık
virulence
şiddetli eleştiri
diatribe
şiddetli eleştiri
loud criticism
şiddetli etki
shock
şiddetli fırtına
snorter
şiddetli fırtına
violent storm
şiddetli fırtına
tempest
şiddetli geçimsizlik
irreconcilable differences
Law
şiddetli ihtiyaç
dire necessity
şiddetli ıstırap
agony
şiddetli itiraz
sharp protest
şiddetli itirazda bulunmak
to raise a strong protest
Verb
şiddetli karın ağrısı
cramp
şiddetli kasırga
typhoon
şiddetli kin
virulence
şiddetli korku
panic
şiddetli muhalefet
stiff opposition
şiddetli muhalefetle karşılaşmak
to meet with a stiff opposition
Verb
şiddetli münakaşa
violent controversy
şiddetli öfke
paddy
şiddetli öfke
rampage
şiddetli öfke
storm of anger
şiddetli paylama
sharp rebuke
şiddetli politik muhalefet
(Fr.) fronde
şiddetli protesto
sharp protest
şiddetli protestolar
vigorous protests
Noun
şiddetli protestolara neden olmak
to draw sharp protests
Verb
şiddetli rekabet
tug- of-war
şiddetli rüzgâr
blast
şiddetli rüzgâra karşı
into the teeth of the wind
şiddetli sağanak
spate
şiddetli saldırı
violent attack
şiddetli saldırma
bait
şiddetli ses
crash
şiddetli sözlü saldırı
broadside
şiddetli tartışma
polemic
şiddetli tartışma ile ilgili
polemical
şiddetli tartışma konusu
vexed question
şiddetli tekdir
severe reprimand
şiddetli tekdir
sharp reprimand
şiddetli tepki
back lash
şiddetli ve büyük ölçüde
swingeing
şiddetli ve güçlü
fortissimo
Music
şiddetli ve uzun tartışma
pitched battle
şiddetli vuruş
slog
şiddetli ya da gürültülü bir dövüş
ruction
şiddetli yağmur
heavy rain
Noun
şiddetli yağmur
deluge
(borsa) şiddetli tepki göstermek
to move violently
Verb
(hastalıklar , sancılar) ani ve şiddetli nöbet
paroxysm
ani ve şiddetli gelen cinnet krizi
brain storm
ani ve şiddetli sancı
pang
baş aşağı şiddetli düşme
purler
boşanmada şiddetli geçimsizlik ilkesi
concept of breakdown
çarpma sonucu şiddetli sarsıntı
concussion
çok şiddetli ses
blast
gereksiz yere şiddetli hareket ya da tepki gösterme
overkilll
hızlı ve şiddetli gelmek
to hail
Verb
karın bölgesinde şiddetli ağrı
acute abdominal pain
mücadelenin en şiddetli yerinde
in the thick of the fight
sara hastalığının şiddetli türü
(Fr.) grand mal
uzun ve şiddetli bir şekilde konuşmak
to harangue
Verb
uzun ve şiddetli konuşma
harangue
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Zorlu, sert
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.