(sigorta

Turkish-English Phrases

Başka yerde sınıflandırılmamış diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.99)
Other financial service activities, except insurance and pension funding n.e.c. (NACE code: K64.9.9) Noun, Trades-Professions
Diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.9)
Other financial service activities, except insurance and pension funding (NACE code: K64.9) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64)
Financial service activities, except insurance and pension funding (NACE code: K64) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmetler için yardımcı diğer faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.19)
Other activities auxiliary to financial services, except insurance and pension funding (NACE code: K66.1.9) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmetler için yardımcı faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.1)
Activities auxiliary to financial services, except insurance and pension funding (NACE code: K66.1) Noun, Trades-Professions
sigorta
cover
sigorta
safety net
sigorta
aids to trade
sigorta
fuse Information Technology
sigorta
assurance
sigorta
insurance Noun, Economics
sigorta
circuit breaker Noun, Electricity
sigorta
breaker Noun, Electricity
(sigorta , Br) mal sigortası
general business Noun
(sigorta , ipotek) sözleşme dışında bırakılan maddeler
memorandum articles Noun
(sigorta , US
blanket rate
(sigorta , US) ölüm halinde temettü
mortuary dividend
(sigorta , US) ölüm oranı cetveli
mortuary table
(sigorta , US) ölüm veya sakatlık nedeniyle prim ödememe
payer benefit
(sigorta hukuku) her iki tarafın da suçlu olması
both to blame
(sigorta için) hasar tespiti yapmak
to assess the damage Verb
(sigorta kanunu) geçici teminat
binding slip
(sigorta kanunu) iştirak hakları
contribution rights Noun
(sigorta kanunu) mutabık kalınan sigorta primi
stipulated premium
(sigorta kanunu) yapılan beyanların doğruluğunun teminatı
affirmative warranty
(sigorta muhasebesi) kabul edilmeyen aktifler
nonadmitted assets Noun
(sigorta poliçesi) hasar bildirisi
(insurance policy) immediate notice
(sigorta poliçesi) hasar bildirisi
immediate notice
(sigorta şirketi) deniz nakliyat sigorta müfettişi
marine inspector
(sigorta şirketi) deniz nakliyat sigortası müfettişi
marine inspector
(sigorta şirketi) hasar şubesi
claim department Noun
(sigorta şirketi) hasar tespit masrafları karşılığı
claim reserve
(sigorta şirketi) kâra iştirak giderleri
cost of dividends Noun
(sigorta şirketi) reasürans yapmak
to lay off a risk Verb
(sigorta şirketi) yol boyu uğranılan zarar
underwriting loss
(sigorta şirketi) zeyilname defteri
endorsement book
(sigorta şirketince) sigorta altına alınan meblağ
amount covered
(sigorta şirketleri) likidite marjı
margin of solvency
aktüarya (sigorta istatistik) şubesi
actuarial department Noun
kazanılmış prim (sigorta süresinin biten bölümüne ait prim
preliminary earned
aşkın sigorta
overinsurance
atmış sigorta
blow out
ayarlanabilir sigorta
adjustable insurance
çifte sigorta
double insurance
ek sigorta
collateral insurance
eksik sigorta
under insurance
ferdi sigorta
individual insurance
geciktirilmiş sigorta
deferred assurance
genel sigorta
all-in (- loss) insurance
genel sigorta
blanked insurance
gönüllü sigorta
voluntary insurance
götürü sigorta
unlimited policy
ihtiyari sigorta
voluntary insurance
ihtiyari sigorta
optional insurance
ilave sigorta
additional insurance
karşılıklı sigorta
mutual insurance
karşılıklı sigorta
fraternal insurance
karşılıklı sigorta
counter assurance
kasko sigorta
comprehensive insurance
kolektif sigorta
corporative insurance
konvertibl sigorta
(US) convertible terms assurance
mecburi sigorta
obligatory insurance
milli sigorta
(Br) national insurance
mükerrer sigorta
reinsurance
munzam sigorta
collateral assurance
munzam sigorta
excess insurance
müşterek sigorta
collective insurance
müşterek sigorta
general insurance
müşterek sigorta
co-insurance clause
önceki sigorta
previous insurance
ortak sigorta
coinsurance
ortak sigorta
collective insurance
otomatik sigorta
automatic fuse
özel sigorta
private insurance
paralel sigorta
concurrent insurance
sigorta acentası
insurance agent Noun
sigorta acentesi
insurance agent
sigorta açığı
underwriting deficit
sigorta akiti
contract of insurance
sigorta atması
blowing of fuse
sigorta avukatı
insurance lawyer
sigorta avukatı
insurance solicitor
sigorta başvurusu
insurance application
sigorta belgesi
documentary letter credit
sigorta belgesi
insurance document
sigorta bilgisi
insurance advice
sigorta bürosu
insurance office Noun
sigorta bürosu
insurance department Noun
sigorta bürosu
(Br) insurance office Noun
sigorta dalaveresi
fraudulent claim
sigorta davası
insurance case Noun
sigorta dolandırıcılığı
insurance fraud
sigorta edilebilirlik
insurability
sigorta edilemez
uninsurable
sigorta edilmemiş
unassured
sigorta edilmemiş
uninsured
sigorta edilmemiş
noninsured
sigorta eksperi
insurance appraiser
sigorta enspektörü
insurance inspector
sigorta etme
insurance
sigorta etmek
to assure Verb
sigorta ettiren
policy holder Noun
sigorta ettirmek
to maintain insurance Verb
sigorta ettirmek
to take out an insurance policy Verb
sigorta evrakları
insurance papers Noun
sigorta fiyatı
insurance rate
sigorta fonu
covering funds
sigorta formu
covering form
sigorta hasılatı
insurance proceeds
sigorta hilesi
insurance swindling
sigorta hükmü
insurance clause
sigorta hukuku
insurance law
sigorta ilmühaberi
insurance certificate
sigorta işi
business of insurance
sigorta kanunu
insurance law
sigorta kapsamı
scope of insurance
sigorta kapsamı
cover Noun
sigorta kârı
insurance profit
sigorta klozu
insurance clause
sigorta komisyoncusu
insurance broker
sigorta komisyonu
insurance commission
sigorta konusu
object of insurance
sigorta konusu
subject matter insured
sigorta kurulu
(health insurance) insurance committee
sigorta kuryesi
insurance messenger
sigorta kutusu
fusebox Noun, Transport
sigorta kuvertürü
insurance coverage
sigorta kuvertürü
assurance cover
sigorta lehdarı
insurance beneficiary
sigorta masrafları
insurance charges Noun
sigorta masrafları
insurance fee Noun
sigorta masrafları
insurance expense Noun
sigorta meblağı
amount insured
sigorta meblağı
amount of insurance
sigorta mektubu
letter of insurance
sigorta mevzuatı
insurance legislation
sigorta muameleleri
insurance operations Noun
sigorta müfettişi
inspector of agents
sigorta müfettişi
insurance examiner
sigorta murakabesi
insurance control Noun
sigorta murakıbı
(US) insurance commissioner
sigorta murakıbı
insurance commissioner
sigorta müşterileri
insurance-buying public Noun
sigorta müşterileri
insurance- buying public Noun
sigorta müşterisi
prospective insurer
sigorta ödemesi
insurance payment
sigorta parası
insurance
sigorta parası
insurance money
sigorta payı
insurance share
sigorta piyasası
insurance market
sigorta poliçesi
policy Noun, Insurance
sigorta poliçesi
insurance policy Noun, Insurance
sigorta primi
insurance premium
sigorta primi
class rate
sigorta primi
rate of insurance
sigorta primi
premium paid for insurance
sigorta primi
insurance portfolio
sigorta reformu
insurance reform
sigorta şartı
insurance clause
sigorta şartları
insurance conditions Noun
sigorta simsarı
insurance broker
sigorta sınıfı
class of insurance
sigorta şirketi
insurance company Noun, Insurance
sigorta şirketleri
institutional investor Noun
sigorta sistemi
system of insurance
sigorta sözleşmesi
policy
sigorta sözleşmesi
insurance contract
sigorta sözleşmesi
contract of insurance
sigorta sözleşmesi
coverage contract
sigorta sözleşmesi, sigorta akdi
insurance contract
sigorta şubesi
insurance branch Noun
sigorta süresi
insurance period
sigorta taksidi
insurance
sigorta taksidi
insurance instalment
sigorta talebi
insurance demand
sigorta tarifesi
insurance tariff
sigorta tazminatı
insurance benefit
sigorta teklifi
proposal of insurance
sigorta tekniği
insurance technique
sigorta temeli
insurance basis
sigorta teminatı
insurance coverage
sigorta teminatları
insurance warranties Noun
sigorta türü
type of insurance
sigorta tutarı
sum insured
sigorta uzmanı
insurance expert
sigorta vakası
insurance case Noun
sigorta vergisi
insurance taxation
sigorta yapmak
to provide an insurance Verb
sigorta yaptırmak
to take out a policy Verb
sigorta yaptırmak
to arrange an insurance Verb
sınırsız sigorta
unlimited insurance
sınırsız sigorta
positive asservation
sosyal sigorta
social insurance
taksitli sigorta
deferred insurance
tam sigorta
full coverage (insurance)
tarımsal sigorta
agricultural insurance
ticari sigorta
commercial insurance
ticari sigorta
business insurance
yenilenebilen sigorta
renewable insurance
Turkish-English phrases from Zargan's own database

sigorta
İleride doğabilecek muhtemel bir riskin sebep ... yapılan iki taraflı sözleşme