(yol

Turkish-English Phrases

dolambaçlı (yol
ambagious
iki şeritli (yol
two lane
kavşaksız (yol
intersection free
yol
thoroughfare
yol
sort
yol
tracing
yol
road
yol
access
yol
line
yol
frontager
yol
tack
yol
rule
yol
method
yol
way Information Technology
yol
system
yol
proprieties
yol
measure
yol
course
yol
alley
yol
street
yol
order
yol
track
yol
streak
yol
stripe
yol
path Information Technology
yol
form
yol
outlet
yol
walk
yol
bus Information Technology
yol
process
yol
means
yol
passage
yol
passageway
yol
passing
yol
plan
yol
route
yol
channel
yol
contrivance
yol
door
yol
footstep
yol
gangway
yol
gate
yol
gateway
yol
medium
yol
mode
yol
modus
yol
pad
yol
walkway
yol
wise
yol
modality Noun
yol
path Noun
(yol , vb) açmak
to cleave Verb
(yol üzerindeki) yön ve kilometre levhası
signpost Noun
(yol ya da nehir için kullanıldığında
passable
kılavuz (yol gösterici) ilkeler
guidelines Noun
açık yol
fairway
açık yol
clear road
açık yol
road open to traffic
ana yol
mother gate
ana yol
main stem
ana yol
main path
ana yol
major road
ana yol
main street
ana yol
main route
ana yol
main artery
arka yol
back road
asfalt yol
asphalt-paved road
ayrıcalıklı yol
express highway
bölünmüş yol
divided highway Noun, Transport
çakıl yol
gravel path
dik yol
hilly road
direkt yol
direct route
direkt yol
outright course
doğru yol
straight path
doğru yol
proper way
dolambaçlı yol
winding road
dolambaçlı yol
ramble
dolambaçlı yol
devious path
dolaylı yol
indirect way
duble yol
dual carriageway Noun, Transport
düz yol
level road
geçici yol
detour
geniş yol
highroad
geniş yol
avenue
genişleyen yol
widening road
hususi yol
private alley
ikinci yol
relief road
kaldırımlı yol
causeway
kasisli yol
bumpy road
kaygan yol
slippery road
kritik yol
critical path Information Technology
manzaralı yol
scenic route
öncelikli yol
primary road
öncelikli yol
priority lane
özel yol
private way
paralı yol
toll highway
paralı yol
toll road
tali yol
ancillary road
tali yol
byroad
tali yol
by-lane
tali yol
by road
tam yol
full speed
tek yol
one- way
tek yol
single track
tercihli yol
motorway
tercihli yol
expressway
tercihli yol
the fast lane
ticari yol
commercial channel
toplayıcı yol
feeder road
tüm yol
full path Information Technology
ücretsiz yol
free road
umum yol
public road
umum yol
common way
umumi yol
public alley
yan yol
crossroad
yan yol
relief road
yılankavi yol
zigzag road
yılankavi yol
tortuous road
yol açan
pioneering
yol açmak
to pike along Verb
yol açmak
to lead to Verb
yol açmak
to determine Verb
yol açmak
to cause Verb
yol açmak
to draw Verb
yol açmak
to bore Verb
yol açmak
to open a road Verb
yol açmak
to raise Verb
yol açmak
to pave the way Verb
yol almak
to cover Verb
yol almak
to cover distance Verb
yol arkadaşı
fellow passenger
yol bakımı
road maintenance
yol battaniyesi
travelling rug
yol bekçisi
trackwalker
yol boyunca
all along the road
yol çatalı
fork of a road
yol denemesi
road test
yol dönemeci
highway curve
yol durumu
road conditions
yol engeli
roadblock
yol gabarisi
highway clearance
yol geçirme
highway location
yol geçişi
highway crossing
yol genişliği
width of a road
yol gösteren
leading
yol gösterilmiş
guided
yol göstermek
to give directions Verb
yol göstermek
to anticipate Verb
yol göstermek
to lead Verb
yol halısı
runner
yol haritası
roadmap Noun
yol haritası
course of action Noun
yol hızı
road speed
yol inşaatçısı
highway builder
yol inşaatı
road construction
yol işareti
guidepost
yol işareti
roadside sign
yol işareti
highway marker
yol işçisi
roadman
yol katetmek
to do Verb
yol kavşağı
highway crossing
yol kavşağı
road intersection
yol kavşağı
road junction
yol kenarı
roadside
yol kenarında
by the wayside
yol kesici
waylayer
yol kesme
knock- over
yol malzemesi
highway material
yol merdanesi
road roller
yol müfettişi
road inspector
yol mühendisi
highway engineer
yol numarası
road number
yol parası
travel expenses Noun, Employment
yol parası
travel allowance Noun, Employment
yol resmi
toll traverse
yol şebekesi
road network
yol şeridi
raodway
yol sökmek
to break foq Verb
yol sormak
to inquire one's way Verb
yol sormak
to ask the way Verb
yol tamiratçısı
road mender
yol tamircisi
road repairer
yol tarifi
driving directions Noun
yol temeli
highway foundation
yol trafiği
road traffic
yol tutturmak
to pick up Verb
yol vergisi
highway tax
yol verme
starting
yol vermek
to make way Verb
yol vermek
to send about one's business Verb
yol vermek
to dismiss Verb
yol vermek
to turn off Verb
yol vermemek
to stand firm Verb
yol vermemek
to stand fast Verb
yol yapımı
road construction
yol yapmak
to make a road Verb
yol yapmak
to build a road Verb
yol yönelişi
highway alignment
yürüyen yol
moving sidewalk Noun, Construction
Turkish-English phrases from Zargan's own database

yol
Bir yerden bir yere gitmek amacıyla ... geçilen yer, tarik, rah