konuşma

Turkish-English Translation

  1. discussion
  2. speech
  3. Noun conversation
  4. address
  5. tale
  6. tongue
  7. dialogue
  8. intercourse
  9. lecture
  10. speaking
  11. commune
  12. parlance
  13. converse
  14. talking
  15. barrack
  16. additor
  17. final address
  18. discourse
  19. disputation
  20. lecturing
  21. talk
  22. shut your mouth
  23. interlocution
  24. causerie
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

abartılı konuşma
rant
acele konuşma
priority call Communication
acele konuşma
(telephone) urgent call
açık konuşma
plain speaking
ağdalı konuşma
flowery speech
ağdalı konuşma
peroration Noun, Linguistics
ağır ağır konuşma
drawl
akıcı konuşma
perfections
aleyhte konuşma
attack
amaçsız konuşma
natter
anlamlı konuşma
significant speech
anlamsız konuşma
glossolalia
aşırı konuşma
earful
ayakta konuşma
stand-up talk
aydınlatıcı konuşma
illuminating talk
aydınlatıcı konuşma
informative talk
boş konuşma
psilology
boş konuşma
hot air
boş konuşma
yap
boş yere konuşma
cackle
Br ücrete tabi konuşma
toll (trunk) call
budala konuşma
vacuity
büyüleyici konuşma
stirring speech
can sıkıcı konuşma
flat conversation
canlı konuşma
snappy conversation
canlı konuşma
spirited conversation
dokunaklı konuşma
moving speech
dolaylı konuşma
reported speech
durmadan konuşma
to talk nineteen to a dozen
esaslı konuşma
platform speech
etkili konuşma
telling speech
etkili konuşma
effective speech
gizli konuşma
confidential talk
gürültülü konuşma
clatter
gürültülü patırtılı konuşma
hoo ha
güzel konuşma
capital speech
güzel konuşma
rattling good speech
haşlayıcı konuşma
salt speech
havadan sudan konuşma
chit chat
hazırlanmadan yapılan konuşma
improvised speech
hazırlanmış konuşma
set speech
hazırlıksız konuşma
impromptu speech
hazırlıksız konuşma
to speak impromptu
heyecanlı konuşma
declamation
hızlı konuşma
tachyphrasia
içeriksiz konuşma
flat speech
ihbarlı konuşma
person-to-person call
ihbarlı konuşma
person-to-person telephone call
ikna edici konuşma
spiel
İngilizce konuşma
english usage
irticali konuşma
extempore address
irticali konuşma
extemporaneous speech
karşılıklı konuşma
colloquy
kaydedilmiş konuşma
canned speech
kışkırtıcı konuşma
inflammatory speech
kışkırtıcı konuşma
virulent speech
kışkırtıcı konuşma
stirring speech
kışkırtıcı konuşma
seditious speech
kötü konuşma
backbiting
kültürlü konuşma
refined speech
mahrem konuşma
confidential talk
maneviyat yükseltici konuşma
morale boosting speech
milletlerarası konuşma
overseas call
milletlerarası konuşma
foreign call Communication
milletlerarası konuşma
continental call Communication
milletlerarası konuşma
long-distance telephone call
münasip konuşma
opportune speech
nefis konuşma
capital speech
normal konuşma
station-to-station call
ödemeli konuşma
reverse charge call
öfkeli konuşma
philippic
önceden hazırlanmayan konuşma
unprepared speech
önceki konuşma
previous speech
önemsiz konuşma
small talk
övücü konuşma
laudatory speech
özel konuşma
private conversation
özel konuşma
private talk
rahat konuşma
easy talk
resmi konuşma
official call
saçma konuşma
rigmarole
saçma konuşma
blather
şakacı konuşma
banter
şehirlerarası konuşma
long distance call
şehirlerarası konuşma
toll call
şehirlerarası konuşma
long distance phone call
şehirlerarası konuşma
long-line communication
serbest konuşma
free speech
şifreli konuşma
cryptophony
şovence konuşma
(US) spread-eagle speech
şovence konuşma
spread-eagle speech
süslü konuşma
high-flown speech
teklifsiz konuşma
informal conversation
teklifsizce konuşma
chat
tekrar konuşma
palilalia Noun, Psychiatry
televizyonda yayınlanan konuşma
televised speech
teyp bandına kaydedilmiş konuşma
canned speech
tiyatrovari konuşma
melodrama
tumturaklı konuşma
bombast
tumturaklı konuşma
bombastic speech
tutarlı konuşma
coherence of speech
tutarsız konuşma
desultory conversation
ücretsiz konuşma
toll-free call
uluslararası konuşma
overseas call
uluslararası konuşma
oversea call
uyutucu konuşma
narcotic speech
yapmacıklı konuşma
precious pronunciation
yavan konuşma
shallow talk
yemekten sonra yapılan konuşma
postprandial speech
yersiz konuşma
inappropriate speech
yüzyüze konuşma
direct conversation
zararsız konuşma
harmless talk
konuşma ...
conversational
konuşma balonu
speech bubble Noun, Advertising
konuşma biçimi
figure of speech Noun, Language-Literature
konuşma bozukluğu
impediment of speech
konuşma bozukluğu
speech defect
konuşma dili
spoken language
konuşma dili üslubu
colloquialism
konuşma dilinde kullanılan deyim
colloquial expression
konuşma dilinde kullanılan deyim
colloquialism
konuşma düzenlemek
to hold a conversation Verb
konuşma fakirliği
alogia Noun, Psychiatry
konuşma gücü
conversational power
konuşma günleri
consulting days Noun
konuşma hazırlamak
to compose a speech Verb
konuşma hususiyetleri
peculiarities special of speech Noun
konuşma İngilizcesi
conversational english
konuşma kolaylığı
facility in speaking
konuşma konuları
topics of conversation Noun
konuşma konuları
topics for conversation Noun
konuşma konusu
conversation piece
konuşma konusu
talking point
konuşma konusu sağlamak
to provide a topic for discussion Verb
konuşma korkusu
lallophobia
konuşma kürsüsü
tribune
konuşma makinesi
talking machine
konuşma melekesi
faculty of speech
konuşma niteliğindeki
interlocutory
konuşma özgürlüğü
freedom of speech
konuşma özgürlüğü
parrhesia
konuşma saati
time check Communication
konuşma sanatı
elocution
konuşma sanatı
rhetoric
konuşma şekli
mode of speaking
konuşma sırası
order of speaking
konuşma sırası
order of speech
konuşma süresini kaydeden saat
(telephone) chargeable hour indicator
konuşma tanıma
speech recognition Information Technology
konuşma tarzı
diction
konuşma tarzı
delivery
konuşma tarzı
parlance
konuşma taslağı
draft for a speech
konuşma tedavisi
speech therapy
konuşma tekniği
speech technique
konuşma temposu
speech tempo Noun
konuşma tonu
conversational voice
konuşma tonu
conversational tone
konuşma üslubu
conversational style
konuşma üslubunda
conventional style
konuşma ya da konferans
lection
konuşma yapmak
to make a speech Verb
konuşma yapmak
to give a speech Verb
konuşma yapmak
to make an address Verb
konuşma yapmak
to deliver a speech Verb
konuşma yapmak
to speak Verb
konuşma yazarı
speechwriter Noun, Employment
konuşma yeteneği
language
konuşma yeteneği
speaking ability
konuşma yitimi
apex aphasian
konuşma yitimi
appraxia
acayip konuşma tarzı
queer way of talking
bir konuşma hazırlamak
to frame a speech Verb
hesaba yazılan konuşma süresi
chargeable time Communication
politik konuşma yapma
stump on the stump
telefon konuşma ücreti yazıcısı
charge indicator
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Konuşmak işi, tekellüm
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.