parliament

English-Turkish Translation

  1. Proper Name, Politics-Intl. Relations Meclis
  2. Proper Name, Law Kamutay
  3. millet meclisi
  4. Noun Parlamento, İngiltere Millet Meclisi.
  5. Noun Kurultay, Millet Meclisi.
  6. Noun (Fransada 1789'dan önce) yüksek mahkeme.
  7. Noun millî konuları müzakere için toplanan herhangi meclis.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dissolution of Parliament
Meclisin feshi Noun, Law
lose one's seat in parliament
parlamentoda sandalyesini kaybetmek Verb
Parliament membership
milletvekilliği Noun, Law
parliamentarism
parlamentarizm Noun, Sociology
parliamentary inquiry
meclis araştırması Noun, Law
parliamentary inquiry
meclis araştırması Noun, Law
parliamentary question
soru önergesi Noun, Law
a House in the British parliament
kamara
act of parliament
(Br) kanun
act of parliament
yasa
act of parliament
meclis kararı
act of parliament
parlemento kararı
act of parliament
kanun
adjourn parliament
parlamento toplantısını ertelemek Verb
assent of the European Parliament
Avrupa Parlamentosunun uygun bulması
assent of the European Parliament
Avrupa Parlamentosu'nun uygun bulması
assent of the European Parliament
Avrupa Parlamentosunun uygunluk görüşü
be a member of parliament
milletvekili olmak Verb
be elected into parliament
parlamentoya seçilmek Verb
be up before parliament
parlamentoya sunulmuş olmak Verb
bill in parliament
kanun tasarısı
commission committee of parliament
parlamento komisyonu
commission of the european parliament
Avrupa Parlamentosu Komisyonları Noun
commission of the european parliament
Avrupa Parlamentosu'nun çalışmalarını kolaylaştıran 19 daimi komisyon
commissions of the European Parliament
Avrupa Parlamentosu komisyonları Noun
commissions of the European Parliament
Avrupa Parlamentosunun komisyonları Noun
contest a seat in parliament
parlamento için adaylığını koymak Verb
contest for a seat in parliament
parlamentoda sandalye için yarışmak Verb
contest for a seat in parliament
parlamento da sandalye için yarışmak Verb
convene parliament
meclisi oturuma çağırmak Verb
convoke parliament
parlamento yu toplantıya çağırmak Verb
convoke parliament
parlamentoyu toplantıya çağırmak Verb
dissolution of parliament
parlementonun feshi
dissolution of parliament
parlamentonun feshi
dissolution of parliament
parlamento fesih feshi
dissolve a parliament
parlamentoyu feshetmek Verb
dissolve a parliament
parlementoyu feshetmek Verb
dissolve parliament
parlamentoyu feshetmek Verb
dissolve parliament
parlamento yu feshetmek Verb
emolument of a member of parliament
s parlamento üyesi maaşı
enter parliament
milletvekili olmak Verb
European Parliament
Avrupa Parlamentosu Noun, European Union
European Parliament
Avrupa Birliği Parlamentosu Proper Name, Organizations
General Assembly of Turkish Parliament
TBMM Genel Kurulu Proper Name, Organizations
get into parliament
parlamentoya seçilmek Verb
go into parliament
millet meclisine girmek Verb
go into parliament
milletvekili olmak Verb
have a seat in parliament
parlamentoda sandalyesi olmak Verb
have a seat in parliament
parlamento da sandalyesi olmak Verb
he claimed immunity from prosecution as a member of parliament
milletvekili sıfat ıyla kovuşturulmadan muaf tutulmasını istedi
hold parliament
parlamentoyu toplanmaya çağırmak Verb
hold parliament
parlamentoyu toplantıya çağırmak Verb
houses of parliament
(Br) parlamento binası Noun
hung parliament
hiçbir partinin çoğunlukta olmadığı parlamento
introduce a bill before parliament
senatoya kanun tasarısı sunmak Verb
kill a bill in parliament
bir kanun önergesini parlamentoda başarısızlığa uğratmak Verb
lower house of parliament
parlamentonun alt kanadı Noun, Politics-Intl. Relations
majority in parliament
parlamenter çoğunluk
majority in parliament
parlamento daki çoğunluk
majority in parliament
parlamentodaki çoğunluk
meeting of parliament
parlamento toplantısı
member of parliament
mebus
member of parliament
parlamenter
member of parliament
(Br) milletvekili
member of parliament
parlemento üyesi
member of parliament
parlamento üyesi
member of parliament
milletvekili Noun, Politics-Intl. Relations
member of parliament
mebus Noun, Public Administration
Member of Parliament
vekil Noun, Politics-Intl. Relations
navigate a bill through parliament
bir önergeyi parlamentodan geçirmek Verb
new member of parliament
yeni milletvekili
open parliament
(Br) parlamentoyu açmak Verb
open parliament
parlamentoyu açmak Verb
open parliament
parlamento yu açmak Verb
opening of parliament
parlamentonun açılması
opening of parliament
parlementonun açılış açılma
pass by parliament
parlamentoda onaylanmak Verb
play a key part in parliament
parlamentoda önemli rol oynamak Verb
President of the European Parliament
Avrupa Parlamentosu Başkanı
president of the parliament
meclis başkanı Noun, Central Government
private act of parliament
(Br) özel bir şirket için çıkarılan kanun
privilege of parliament
(Br) parlamentonun dokunulmazlığı
proceedings of the Parliament
Parlamento tutanakları Noun
promote a bill in parliament
bir kanun tasarısını parlamentoda desteklemek Verb
promote a bill in parliament
parlamentodan bir önergeyi geçirmek Verb
prorogation of parliament
parlamento toplantısının ertelenmesi
prorogue parliament
parlamento toplantısını ertelemek Verb
put up for parliament
parlamentoya aday olmak Verb
race a bill through parliament
bir kanun tasarısını parlamentodan acele çıkarmak Verb
recess of parliament
parlamento tatili
redistribute the seat in parliament
parlamento daki sandalyeleri yeniden dağıtmak Verb
redistribute the seats in parliament
parlamentodaki sandalyeleri yeniden dağıtmak Verb
redistribution of seats in parliament
parlamento sandalyelerinin yeniden dağıtımı
return to parliament
parlamentoya yeniden seçilmek Verb
rising of parliament
oturumun başka güne bırakılması
run for parliament
milletvekili lliğine adaylığını koymak Verb
run for parliament
milletvekili adayı olmak Verb
run for parliament
milletvekili adaylığını koymak Verb
seat in parliament
parlamentoda sandalye
session of parliament
meclis toplantısı
session of parliament
meclis yılı
session of the parliament
meclis oturumu
sit in Parliament
Parlamento üyesi olmak.
sitting of parliament
meclis oturumu
speaker of parliament
meclis başkanı Noun, Central Government
speaker of the parliament
meclis başkanı Noun, Central Government
stand for parliament
(Br) milletvekilliğine adaylığını koymak Verb
stand for parliament
milletvekili adayı olmak Verb
summon parliament
parlamento yu toplantıya davet etmek Verb
summon parliament
meclisi toplantıya çağırmak Verb
summon parliament
meclisi toplantıya davet etmek Verb
suspend a member of parliament
bir milletveliklinin dokunulmazlığını kaldırmak Verb
suspension of a member of parliament
bir milletvekilin dokunulmazlığının kaldırılması
the house of parliament
(Br) Avam ve Lordlar Kamarası'ndan oluşan parlamento binası Noun
the Speaker of Turkish Parliament
türkiye büyük millet meclisi başkanı
the Speakership of the Turkish Parliament
türkiye büyük millet meclisi başkanlığı
the Turkish Parliament
türkiye büyük millet meclisi
third force in parliament
parlamentodaki üçüncü güçlü parti
to stand for parliament
milletvekili lliğine adaylığını koymak Verb
within the verge of parliament
meclisin yetkisi dahilinde
parliament act
(Br) parlamentodan çıkan kanun
parliament house
Lordlar Kamarası ve Avam Kamarasından oluşan İngiliz parlamentosu Noun
parliament is up
meclis toplantısı sona erdi
parliament motion
parlamento önergesi
parliament poll
parlamento protokolü
parliament rapporteur
parlamento muhabiri
parliament roll
parlamento protokolü
parliament rolls
(Br) parlamento tutanakları Noun
parliament speaker
meclis başkanı Noun, Central Government
general questioning in parliament of a minister of members
gensoru
member of parliament (mp)
milletvekili
member of parliament to open parliament
parlamento üyesi (milletvekili) parlamentoyu açmak Verb
European Parliament Internal Regulation
Avrupa Parlamentosu İç Tüzüğü
European Parliament Resolution
Avrupa Parlamentosu İlke Kararı
European Parliament Sittings Official Reports
Avrupa Parlamentosu Resmi Oturum Tutanakları Noun
National Parliament Representative in the European Parliament
Avrupa Parlamentosu Ulusal Parlamento Temsilcisi Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database