acimasiz

Turkish-English Phrases

acımasız
unsparing
acımasız
unfeeling
acımasız
bitter
acımasız
ruthless
acımasız
merciless
acımasız
inexorable
acımasız
implacable
acımasız
cutthroat
acımasız
flinty
acımasız
draconian
acımasız
relentless
acımasız
remorseless
acımasız
diabolical
acımasız
unkind
acımasız
waspish
acımasız
heartless
acımasız
vicious Adjective
acımasız
grim
acımasız
truculent
acımasız
inhuman
acımasız
repressive
acımasız
harsh
acımasız
satanic
acımasız
tyrannical
acımasız
dog- eat dog-
acımasız
unrelenting
acımasız
cruel
acımasız
atrocious Adjective
acımasız
uncharitable
acımasız
pitiless
acımasız
stern
acımasız
hard
acımasız
inhumane
acımasız
insensate
acımasız
unpitying
acımasız biçimde
fiercely Adverb
acımasız bir şaka
cruel joke Noun
acımasız bir şekilde
cruelly Adverb
acımasız davranış
inhumanity
acımasız eleştiri
hatchet job
acımasız hâkim
severe judge
acımasız kader
hard fate
acımasız kıyasıya rekabet
keen competition
acımasız politikacı
gutfighter
acımasız rekabet
severe competition
acımasız rekabet ile karşılaşmak
to be exposed to severe competition Verb
acımasız savaş
cruel war
acımasız tanıtım
pityless publicity
acımasız ve açgözlü kişi
harpy
Bu kadar acımasız olma.
Have a heart.
kocanın acımasız eğemenliği
maritodespotism
Turkish-English phrases from Zargan's own database

acımasız
Acıma duygusu ... yürekli, zâlim