affirmative

  1. onaylayıcı, doğrulayıcı, teyit/tasdik edici.
  2. olumlu, müspet.
    to answer in the affirmative: olumlu cevap vermek.
  3. Mathematics pozitif.
  4. Logic evetleyici: olurlayan, evetleyen (yargı).
  5. kısa bir tasdik/tasvip sözcüğü:
    yes (evet) gibi.
  6. tartışmada olumlu tezi güden taraf.
  7. doğrulayan/tasdik eden tümce.
olumlu cevap vermek Verb
olumlu cevap vermek Verb
yanıt olumlu ysa
cevap olumlu olduğu takdirde
olumlu cevap vermek Verb
olumlu oy vermek Verb
kadınlara ve azınlıklara daha fazla hak tanıma girişimi.
pozitif ayrımcılık Noun, Politics-Intl. Relations
(Br) istihdamda eşit fırsatlar sağlama yöntemi
(US) istihdamda ayrım yapmakdan kaçınma programı
olumlu cevap
müspet şart (olumlu bir eylemin yerine getirilmesini gerektiren şart
müspet şart
olumlu bir hareketin yapılmasını gerektiren şart
olumlu şart
bir hadiseyi tasdik eden şart
tasdik eden akit
tasdik eden akit
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir borç yükleyen akit
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit
olumlu bir hareketin yapılmasını gerektiren şart
taahhütname
(bir arazinin içinden geçilmesi , içerisinden su alınması gibi
(araziden geçilmesi , içerisinden su alınması gibi
hadim gayri menkul üzerinde bir iş yapılmasını gerektiren irtifak hakkı
olumlu bir muhtevası olan irtifak hakkı
olumlu cevap
hadim gayri menkul sahibi tarafından bazı olumlu fiillerin yapılmasını gerektiren irtifak hakkı
yasak koymayan kanun
nelerin yapılması gerektiğini gösteren kanun
müspet bir emir veya yükümlülük yükleyen
olumlu oy
muvafık rey
evet oyu
(sigorta kanunu) yapılan beyanların doğruluğunun teminatı
yapılan beyanların doğru olduğu teminatı
lehte oy vermek Verb
olumlu bir tavır takınmak Verb
olumlu taraf kazandı