apt

English-Turkish Translation

  1. Adjective eğilimli, meyyal, mütemayil, müstait, çabuk.
    He is apt to forget: Unutuverir, çabuk unutur.
    A
    careless person is apt to make mistakes: Dikkatsiz bir kimse, hata yapmaya mütemayildir (çabuk hata yapar).
  2. Adjective muhtemel, olabilir, … mi acaba?
    Am I apt to find him at home? Acaba onu evde bulabilir miyim?

    He is apt to come back tomorrow: Yarın gelmesi muhtemeldir.
  3. Adjective zeki, çabuk kavrar/anlar/öğrenir, yetenekli, kabiliyetli, müstait, istidatlı.
    an apt student:
    zeki bir öğrenci.
    to be apt at doing something: bir şeyi yapmaya istidadı olmak.
    to be apt at something: bir şeye yetenekli/kabiliyetli olmak.
  4. Adjective uygun, elverişli, yerinde, münasip.
    an apt comment: yerinde/uygun bir yorum.
    an apt remark/reply:
    yerinde bir ihtar/cevap.
  5. Adjective hazır, âmâde, istekli.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

apt time
uygun zaman
apt words
yerinde sözler Noun
be apt to wear out
eskimeye eğilimli olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database