arkadaş

Turkish-English Translation

  1. friend
  2. associate
  3. fellow
  4. peer
  5. comrade
  6. ally
  7. partner
  8. crony
  9. consort
  10. buster
  11. sidekick
  12. butty
  13. mush
  14. chap
  15. helpmate
  16. matey
  17. mucker
  18. ami
  19. companion
  20. mackintosh ”
  21. cully
  22. fere
  23. pard
  24. pal
  25. compeer
  26. comate
  27. paisano
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

"ben seni arkadaş olarak görüyorum" diyerek ilişki teklifini reddetmek
to friendzone Verb
(özellikle anılarda) eski arkadaş
kiss- and-tell
en yakın arkadaş
closest colleague
en yakın arkadaş
closest friend
encümen üyesi arkadaş
fellow counsellor
erkek arkadaş
boy friend
eski arkadaş
quondam friend
eski arkadaş
old crony
Hayat Boyu En İyi Arkadaş
BFF (Best Friends Forever) Noun
hiç ayrılmaz arkadaş
familiar spirit
işçi arkadaş
fellow worker
kadın arkadaş
female acquaintance
kötü arkadaş
bad company
kötü arkadaş
ornery
kötü arkadaş
low company
memur arkadaş
fellow employee
nüfuzlu arkadaş
friend at court
ortak arkadaş
mutual friend Noun
samimi arkadaş
intimate
sendika üyesi arkadaş
fellow unionist
Sonsuza Dek En İyi Arkadaş
BFF (Best Friends Forever) Noun
tekin olmayan arkadaş
nasty fellow
umumi yemekhanede yemek hakkı olan arkadaş
fellow commoner
yakın arkadaş
close friend
yakın arkadaş
chum
yakın arkadaş
near friend
yakın arkadaş
buddy
yakın arkadaş
sidekick Noun
yakın arkadaş
special friend
yakın arkadaş
bedfellow
yakın kız arkadaş
girlfriend
yatılı öğrenci arkadaş
fellow boarder
yönetim kurulu üyesi arkadaş
fellow board member
yönetim kurulu üyesi arkadaş
fellow member of the board
arkadaş .* uydurma laf
cock and-bull story
arkadaş baskısı
peer pressure Noun
arkadaş canlısı
one who values friendship
arkadaş canlısı
gregarious Adjective
arkadaş canlısı
affable Adjective
arkadaş canlısı
sociable
arkadaş çevresi
circle of friends Noun
arkadaş çevresi
friends Noun
arkadaş çevresini genişletmek
to widen your circle of friends Verb
arkadaş çevresinin etkisi
peer influence Noun, Psychology
arkadaş edinmek
to make friends Verb
arkadaş etkisi
peer influence Noun, Psychology
arkadaş olmak
to be fellows Verb
arkadaş olmak
to be friends Verb
arkadaş olmak
to consort Verb
birinin arkadaş çevresi dışında bulunmak
to be outside of sb's circle of friends Verb
biriyle arkadaş kalmaya çalışmak
to keep in with someone Verb
biriyle arkadaş olmak
to make a friend of sb Verb
biriyle yakın arkadaş olmak
to make a pal of sb Verb
çabuk arkadaş olan
chummy
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokemate
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokefellow
herkesle arkadaş olmak
to make friends with everybody Verb
herkesle arkadaş olmak
to make friend with everybody Verb
karşı cinsten biriyle arkadaş olmak
to get off with Verb
vb aracılığıyla arkadaş arayanlar
lonely hearts Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aralarında yakınlık, ... her biri
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.