Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
articulation
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Anatomy
artikülasyon
Noun, Physiology
eklem
Noun
eklem, mafsal, oynak yeri.
Noun
ekleme, mafsalla birleştirme.
Noun, Phonetics
(a) eklemle(n)me: ses örgenleri aracılığı ile sesleri oluşturup çıkarma, (b) örgenlerin ses üreten hareketi.
Noun
ek, eklenmiş nesne.
Noun, Botany
ek yeri, bitkilerin farklı organlarının birleştiği yer (yaprağın dala birleştiği yer gibi).
Noun
seçkin konuşma, anlatım, ifade, duygu ve düşüncelerin sözle ifadesi.
the articulation of one's real
feelings: bir kimsenin gerçek duygularının anlatımı/ifadesi.
Noun
(dişçilikte) (a) takma dişin karşı dişle temas sağlayacak şekilde yerleştirilmesi, (b) karşılıklı (altüst)
diş yüzeylerinin birbirine iyice temas etmesi.
Noun
(telefon tekniğinde) anlaşılabilme (niteliği): bir ulaşım sisteminde anlaşılabilen hece (logatom) sayısının
toplam hece sayısına oranı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
faulty articulation
telaffuz bozukluğu
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.