audit

  1. Noun denetim
  2. denetim, denetleme, teftiş, murakabe: hesapların ve resmî kayıtların denetimi.
  3. denetleme/denetim raporu, kesin/kat'î hesap raporu.
  4. duruşma, sorguya çekme, istintak.
  5. (bkz: audience ).
  6. denetlemek, (hesap ve resmî kayıtları) teftiş/murakabe etmek.
    The accountants audited the company's
    books at the end of the fiscal year: Malî yıl sonunda hesap uzmanları şirketin defterlerini (hesaplarını) denetlediler.
  7. eğitim (dersleri, sınıfları) denetlemek, teftiş etmek.
bankalar yeminli murakıbı Noun, Banking
işletme içi denetim
yılda bir hesapların incelenmesi
yıllık denetim
murakebe
hesapların murakabesi Noun
bilanço denetimi
bilanço muhasebesi Noun
bilanço denetimi
banka denetimi
(US) mali denetim kurulu
mali denetim kurulu
mali murakıplar heyeti
nakdi işlemin denetlenmesi
nakit işlemin denetlenmesi
nakit denetimi
kasanın murakabesi Noun
sayıştay denetçisi
yıl sonu tam denetimi
hesapların mali yıl sonunda kapatılmasından sonra denetlenmesi
tamamlanan yıl sonu denetimi
genel ve tam denetim
uygunluk denetimi
sürekli teftiş (bir hesap döneminde aralık vermeden yapılan kontrol)
sürekli denetim (bir hesap döneminde aralık vermeden yapılan kontrol)
sürekli denetim
divan-ı muhasebat
ayrıntılı muhasebe denetimi
ayrıntılı denetim
mal mevcudu oditi
rasyonalizasyon teftişi
(millileştirilmiş sanayi , Br) işletmecilik
harcama sonrası dış malî denetim
harcama sonrası iç malî denetim
haricen teftiş
harici denetim
dış denetim
dış denetleme
genel denetim
hesapların mali yıl sonunda kapatılmasından sonra denetlenmesi
bağımsız denetim Noun, Management
teftiş ve denetleme Noun
ara denetim (bir hesap döneminin tamamını kapsamayan denetim
ara denetim
iç denetim
işletme içi denetim
dahili teftiş
işletme içi denetim (bir işletmenin muhasebe kayıtlarının işletmeye bağlı iç denetiçiler tarafından denetlenmesi
iç denetim Noun, Management
iç kontrol ve denetim Noun, Management
envanter denetimi
kısa hesap denetimi
sınırlı denetim
denetim yapmak Verb
yönetim ve denetim Noun
yönetim kurulu denetimi
pazar denetimi (bir banka veya finansal kuruluşun pazarlama faaliyet ve yapısını inceleme yöntemi
pazar denetimi
pazarlama denetimi
pazarlama denetimi (şirket içindeki tüm pazarlama faaliyetlerinin incelenmesi
tüm girişlerin denetlenmesi dahil
tüm müşteri cari hesaplarının günlük duruma getirilmesi
kiler sayımı
kısmi denetim
kısmi denetimde bulunmak Verb
kısmi denetim (yalnızca belirli bir döneme veya yalnızca belirli bazı belgelere ilişkin denetim
(US) maaş muhasebe kayıtları denetimi
performans denetimi
denetlenen dönem
belli aralarla hesapları denetleme
periyodik denetim
personel politikasının denetimi
bir örgütün cari durumunun sürekli ve sistemli bir biçimde değerlendirilmesi
geçmiş hesapların denetimi
hesap denetimi
ön denetleme
ön denetim
sigortacı temsilcisinin sigorta kapsamı ile ilgili olarak sigortalının kayıtlarının incelenmesi
serbest çalışan denetçilerce denetim
risk denetimi
mutat denetim
satış kontrolü
denetimin kapsamı
dükkân hesaplarının denetimi
dükkân hesaplarının denetimi
yerinde teftiş
beceri denetimi (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
özel denetim
haber verilmeden yapılan denetim
denetim yapılmasına karşı koymak Verb
yasal denetim
depo denetimi
mağazadan ve satın alınmış olduğunun saptanması
ani denetim
(US) vergi denetimi
vergi denetimi
vergi incelemesi Noun, Public Administration
bölgesel vergi denetimi
denetleme yöntemleri Noun
belge denetimi
ödeme makbuzlarının denetimi
bilançoyu denetlemek Verb
bilanço yu denetlemek Verb
bilançoyu denetlemek Verb
bir derse dinleyici olarak katılmak Verb
düzeltme kaydı
hesapların denetimi sırasında yapılan düzeltmeler
bir hesap özetini denetlemek Verb
denetçi yardımcılığı
denetçi yardımcısı
denetim kurulu Noun, Management
denetleme kurulu Noun, Management
denetçi defteri
(US) Denetim Bürosu Noun
denetçi belgesi
denetçi raporu
murakıp raporu
denetçi yardımcısı
ancak bir bankanın üst müdüriyetine yansıtılmayabilecek yorum
denetiçilerin kaydettiği ve kısım müdürüne bildirdiği
denetçi kurulu
murakabe heyeti
denetim komitesi Management
denetçi kurulu
denetim kurulu Noun, Law
sayıştay
devletin bütün hesaplarını inceleyen ve muhasipleri yargılayan kurul
denetim tarihi
denetim günü
denetim görevi
denetim kanıtı Noun, Accounting
denetim raporu
denetim yöneticisi
denetçi defteri
hesapların denetimi
kayıt doğruluğunun denetlenmesi
kasa denetimi
Sayıştay, Divanı Muhasebat.
kayıtların denetimi
murakabe dönemi
denetim dönemi
denetim hakkı
denetim prosedürü
denetim programı
denetim programı
denetçi ehliyetnamesi
denetçi raporu
murakıp raporu
denetçi raporunun incelenmesi
mutat denetim
denetim hizmeti
denetim durumu
denetim sitüasyonu
denetim standartları Noun
denetim sistemi
denetim denemesi
rastgele denetleme testi
hesapları denetlemek Verb
defterleri denetlemek Verb
murakebe etmek Verb
odit etmek Verb
banka muamelelerinin izlenebilmesini sağlayan basılı kayıt
işlem geçmişi raporu Noun, Management
denetim tarihçesi Noun, Management
denetim izi Noun, Management
denetçi işi
denetim yılı
murakabe yılı
denetleme, teftiş ve tetkik başkanlığı Noun, Organizations
nakit muamelenin denetlenmesi
harcama sonrası denetim yapan birim
sandık denetim kurulu Noun
iç denetim şubesi Noun
iç denetim grubu
bir denetçi raporunu kabul etmemek Verb
vergi inceleme raporu Noun, Public Administration
İç Denetim Kurulu Noun, Organizations
İç Denetim Birimi Noun, Organizations