awakening

  1. Noun uyanış
  2. uyarıcı, uyandırıcı, ikaz edici.
  3. uyanan.
  4. uyanış, uyanma.
    awakening to social injustice: toplumsal haksızlığa karşı uyanış.
  5. farkına varma, kendine gelme, gözü açılma, intibah.
    They had a rude awakening to the facts of life:
    Hayatın amansız gerçeklerinin farkına vardılar.
  6. (dikkat, ilgi, alâka) canlanma.
  7. dine karşı yeniden ilgi gösterme.
Büyük Uyanış: Amerikada İngiliz sömürgelerindeki protestanların 1725-1770'te giriştikleri dinî inançları kuvvetlendirme hareketi. Noun
acı gerçeğin farkına varma.
We had all been enjoying ourselves, but the rude awakening came when our
firm started to lose money: Keyfimiz yerinde idi, lâkin firmamız zarar etmeye başlayınca acı gerçeğin farkına vardık.