Adverb çok, pek çok, son derece. That was awfully nice of you: Çok lûtufkârsınız. She's behaving awfully
grand these days: Bugünlerde son derece büyüklük taslıyor. I am awfully soorry: (Pek) çok özür dilerim. awfully funny: son derece tuhaf. Thanks awfully: Çok teşekkürler. awfully cold/awfully nice: son derece soğuk/lâtif.
Adverb uygunsuz, yakışıksız, ayıp. She behaved awfully all night: Bütün gece yakışıksız davranışlarda bulundu.
Adverb (a) korkunç, korku veren, korkutucu, (b) korkulu, korkmuş. to stare awfully: korkulu gözlerle bakmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition