başlangıç

Turkish-English Translation

  1. Noun, Cinema inception
  2. Noun, Law preamble
  3. rise
  4. beginning
  5. introduction
  6. seed
  7. spring
  8. starting
  9. debut
  10. threshold
  11. outset
  12. onset
  13. Information Technology initial
  14. alpha
  15. elementary
  16. genesis
  17. infancy
  18. Noun commencement
  19. prologue
  20. opening
  21. Noun rudiment
  22. freshman
  23. start-up
  24. premiere
  25. commencing
  26. kickoff
  27. startup
  28. lead-off
  29. prelude
  30. springhead
  31. push off
  32. start
  33. germ
  34. Information Technology origin
  35. birth
  36. prolegomenon
  37. proem
  38. prolusion
  39. exordium
  40. inchoation
  41. leadoff
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

garanti bitiş tarihi
warranty end date Noun, Quality
durağan başlangıç
standing start Noun, Sports
itibari başlangıç
arbitrary origin
iyi bir başlangıç
a good start Noun
küçük başlangıç
small beginning
sigortanın başlangıç
commencement of an insurance
tasfiyenin başlangıç
commencement of the winding up
tasfiyenin başlangıç
commencement of a liquidation
başlangıç (hayat sigortası) rezervi
initial reserve
başlangıç alıştırmaları
introductory exercises Noun
başlangıç aşamaları
initiatory steps Noun
başlangıç aşaması
primary stage
başlangıç aşaması
initial stage Noun
başlangıç aşamasında
embryo
başlangıç aşamasında olmak
to be in the initial stages Verb
başlangıç aşamasındaki
incipient Adjective
başlangıç ayarı
initial adjustment
başlangıç ayarı
default setting Noun
başlangıç bekleme süresi
initial waiting period Insurance
başlangıç değeri
default value Noun
başlangıç dersi
inaugural lecture
başlangıç dönemi
starting period
başlangıç durumuna getirme
initialization Noun, Information Technology
başlangıç durumuna getirmek
to initialize Verb, Information Technology
başlangıç ekranı
startup screen Information Technology
başlangıç envanteri
original inventory
başlangıç envanteri
initial inventory
başlangıç envanteri
basic inventory
başlangıç esasları, ön kılavuz ilkeler
introductory guidelines Noun
başlangıç finansmanı
preliminary financing
başlangıç fiyatı
starting price
başlangıç fiyatı
starting rate
başlangıç fonu
starter fund
başlangıç geliri
original income
başlangıç gideri
cost to launch
başlangıç gideri
first (initial) outlay
başlangıç gideri
initial expenditure
başlangıç giderleri
startup cost Noun
başlangıç giderleri
cost to launch Noun
başlangıç güçlükleri
initial difficulties Noun
başlangıç güçlükleri
breaking in difficulties Noun
başlangıç güçlüklerini yenmek
to iron out initial difficulties Verb
başlangıç hızı
initial velocity
başlangıç hükümleri
preamble Noun, Law
başlangıç ile ilgili
opening
başlangıç işi
beginning job
başlangıç kredisi
starting credit
başlangıç kursu
pipe course
başlangıç kursu
introductory course
başlangıç maaşı
commencing salary
başlangıç maaşı
starting salary
başlangıç maaşı
starting rate
başlangıç maaşı
appointive salary
başlangıç maaşı
initial salary
başlangıç maaşı 25
starting salary in the $ 25 , 000 area plus significant bonus arrangement
başlangıç maaşını tespit etmek
to assess the starting salary Verb
başlangıç maliyeti
start-up cost Noun, Competition Law
başlangıç marjı
initial margin
başlangıç masrafı
launching cost
başlangıç meridyeni
prime meridian
başlangıç müzakeresi
preliminary discussion
başlangıç noktası
departure point Noun
başlangıç noktası
beginning point Noun
başlangıç noktası
point of departure Noun
başlangıç noktası
origin Noun
başlangıç noktası
initial point Noun
başlangıç noktası
starting point Noun
başlangıç noktası
starting point Noun
başlangıç ödemesi
initial payment
başlangıç olan
preliminary
başlangıç önlemleri
preliminary measures Noun
başlangıç primi
initial rate
başlangıç primi
opening premium
başlangıç primi
intial premium
başlangıç primi
initial premium
başlangıç program yükleyici
initial program (me) loader
başlangıç satışları
initial sales Noun
başlangıç sermayesi
original capital
başlangıç sermayesi
startup money
başlangıç sermayesi
seed money
başlangıç sermayesi
opening capital
başlangıç sermayesi
original investment
başlangıç sermayesi
original assets
başlangıç sermayesi
initial capital Noun, Management
başlangıç sınıfı
beginners'class
başlangıç siparişi
initial order
başlangıç sözleri
opening remarks Noun
başlangıç stoku
beginning inventory
başlangıç sürati
initial speed
başlangıç tarihi
date of completion
başlangıç tarihi
date of commencement
başlangıç tarihi
commencing date
başlangıç tarihi
initial date
başlangıç tarihi
start date Noun
başlangıç tarihi
starting date Noun
başlangıç tedarik masrafları
initial outlay Noun
başlangıç teminatı
initial margin Noun, Banking
başlangıç türünden
initiatory
başlangıç ücret anlaşması
threshold agreement
başlangıç ücreti
threshold tariff
başlangıç ücreti
beginning wage
başlangıç ücreti düşük ortak fon
low-load fund
başlangıç üretimi
initial production
başlangıç veya başlatan kimse
starter
başlangıç veya bitiş işaretini vermek
to call time Verb
başlangıç yatırımı
beginning investment
başlangıç yatırımı
seed money
başlangıç yatırımları
initial investments Noun
başlangıç yatırımları
initial investment Noun
başlangıç yılı
introductory year
başlangıç yılı
startup year
başlangıç yılları
initial years Noun
başlangıç yüzeyi
datum
başlangıç yüzeyi
datum plane
başlangıç zamanı
time of inception
(büyük daire seyrinde) başlangıç rotası
initial course Noun
(hastalık) başlangıç devresi
inchoate stage
(hastalık) başlangıç safhasında keşfetmek
to detect at an early stage Verb
(hayat sigortası) başlangıç rezervi
initial reserve
(ölçüde) başlangıç noktası veya hattı
datum
...'e iyi bir başlangıç yapmak
to get a good start to ... Verb
ad ve soyadın başlangıç harfleri
initials Noun
ağır başlangıç giderlerini hesaptan düşmek
to write off heavy start-up costs Verb
asgari başlangıç iştirak payı
minimum initial subscription
bir başlangıç açmak
to prelude Verb
bir girişimin başlangıç aşamaları
initial stages of an undertaking Noun
bir işlemle ilgili çıkarları başlangıç aşamasında dağıtmak
to front end load Verb
bir kitap ya da konuşmanın başlangıç bölümü
proem
bir yanda senedin başlangıç iskontosu ile alınan fiyatı
accretion
çekici başlangıç maaşı ve son derece cömert yan ödemeler
excellent starting base salary plus unusually generous fringe benefits Noun
garanti başlangıç tarihi
warranty start date Noun, Quality
geçmişe ya da başlangıç noktasına doğru
backwards
memurun deneme süresinde aldığı başlangıç ücreti
probationary rate
ödünç alma başlangıç katsayısı
borrowing ratio
seçim başlangıç saati
time of election
seçime bağlı başlangıç noktası
arbitrary origin Noun
sigortanın başlangıç tarihi
year of issue
yeni bir başlangıç yapmak
to turn over a new leaf Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyin, bir işin ilk defa ... kısım, evvel, iptidâ, mebde
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.