babble

  1. (sözü) geveleme(k), sayıklamak, anlaşılmaz sözler söyleme(k).
    During his fever he babbled without
    stopping: Humma nöbeti esnasında durmadan sayıkladı.
  2. saçmalamak, manâsız/saçmasapan sözler söylemek.

  3. babble away/on: (bebek) agulamak, agular yapmak anlaşılmaz/sürekli sesler çıkarmak.
    The baby
    babbled (away) for hours. babble stage: agulama basamağı.
  4. boşboğazlık etmek, ağzından kaçırmak.
    to babble a secret: bir sırrı ağzından kaçırmak.
    He babbled
    the secret (out) to his friends.
  5. gevezelik, boş lâf, saçma/manâsız/anlaşılmaz söz.
  6. mırıltı, bebeğin ilk çıkardığı ses, agu.
  7. (bkz: crosstalk ).
ağzından sır kaçırmak Verb
(nehir vb.) çağlamak.