badge

English-Turkish Translation

  1. Noun, Maritime Traffic bröve
  2. nişan.
    a merit badge: liyakat nişanı.
  3. iz, belirti, işaret, alâmet.
    a police badge: polisin kol işareti/nişanı.
  4. rozet, plâka.
  5. nişan/rozet vb. takmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

badge of rank
rütbe işareti Noun, Military
arm badge
pazubent
arm badge
kol işareti
armament badge
kolluk
aviation badge
(US) havacı rozeti
combat Infantryman Badge
piyade savaş nişanı: savaşta yararlık gösteren piyadelere verilen nişan.
distinctive badge
rütbe işareti
ID badge
yaka kartı Noun, Management
identification badge
yaka kartı Noun, Management
identifying badge
kimlik belirleyici rozet
name badge
künye
name badge
yaka kartı Noun, Management
party badge
parti rozeti
pilot's badge
pilot brövesi
police badge
polis rozeti
school badge
okul rozeti
badge number
işçinin işyeri sicil numarası
badge of fraud
herhangi bir muamelede kuşku uyandıran durum veya durumların bir araya gelmesi
badge of fraud
hile belirtisi
badge of fraud
(alacaklıları engellemek ve dolandırmak için sahtekârlıkla yapılan temlik muamelelerine ilişkin olarak kullanılır
badge of office
rütbe işareti
badge of office
makam işareti
English-Turkish phrases from Zargan's own database