Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
balk
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
balk = baulk at
: duraklamak, tereddüt etmek.
He balk = baulked at going back home.
durmak, direnmek, dayatmak, gitmek istememek, yürümemekte ısrar etmek.
Some horses balk = baulk at
the slightest obstacle. He balk = baulked at the idea of a tax increase.
engellemek, önlemek, engel/mani olmak, durdurmak, geciktirmek.
A sudden emergency balk = baulked his plans.
atlatmak, kaçınmak, imtina etmek, muhalefet etmek.
kaçırmak.
to balk = baulk an opportunity
: fırsatı kaçırmak.
engel, mania.
başarısızlık, yenilgi.
tarlada sürülmemiş yer.
hatıl, kiriş, çatı kirişi.
(beyzbolde) hatalı hareket (yapmak).
bilârdo masasında 8 bölmeden herbiri.
balk = baulk line
: bu bölmeleri ayıran çizgi.
in balk = baulk
: bölme içinde.
hata, kusur.
to make a balk = baulk
: hata yapmak, kusur işlemek.
duraklayan, tereddüt eden, engelleyen, durduran, muhalefet eden, kaçınan, imtina eden kimse.
duraklayarak, tereddütle, tereddüt ederek, engel/mani olurcasına, kaçınırcasına.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
binding joist balk
bağlama kirişi
balk at an expense
masraftan kaçınmak
Verb
balk government demands
hükümet taleplerinden kaçınmak
Verb
balk sb's plans
birinin tasarılarını engellemek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.