basınç

Turkish-English Translation

  1. Noun, Physics pressure
  2. press
  3. stress
  4. screw
  5. compression
  6. buckle
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

atmosfer basıncı
atmospheric pressure Noun, Physics
atmosfer basıncı
barometric pressure Noun, Physics
atmosfer basıncı
air pressure Noun, Physics
boşluk suyu basıncı
pore pressure, pore water pressure Noun, Construction
düşük kan basıncı
low blood pressure (LBP) Noun, Medicine
düşük kan basıncı
hypotension Noun, Medicine
intrakraniyal basınç
intracranial pressure Noun, Medicine
kafa içi basıncı
intracranial pressure Noun, Medicine
kan basıncı
blood pressure (BP) Noun, Medicine
ön yükleme basıncı
preconsolidation pressure Noun, Construction
temas basıncı
contact pressure, contact stress Noun, Construction
yanal toprak basıncı
lateral earth pressure Noun, Construction
yüksek kan basıncı
high blood pressure (HBP) Noun, Medicine
yüksek kan basıncı
hypertension Noun, Medicine
alçak basınç
low pressure
atmosferik basınç
atmospheric pressure
atmosferik basınç
pressure of the atmosphere
atmosferik basınç
atmospheric pressure Noun, Physics
atmosferik basınç
barometric pressure Noun, Physics
atmosferik basınç
air pressure Noun, Physics
barometrik basınç
atmospheric pressure Noun, Physics
barometrik basınç
barometric pressure Noun, Physics
barometrik basınç
air pressure Noun, Physics
birikmiş basınç
head
müsaade olunan basınç
allowable stress
mutlak basınç
absolute pressure Noun, Physics
ortalama basınç
mean pressure
statik basınç
static stress
yüksek basınç
high pressure
basınç altında biçim değişimi
deformation
basınç değişiklikleri
variations of pressure Noun
basınç değişiklikleri
variation of pressure Noun
basınç değişmeleri
pressure variations Noun
basınç düşmesi
pressure drop
basınç eşitleme
pressure equalization Noun, Maritime Traffic
basınç giysisi
pressure suit
basınç kaldırıldığında eski durumuna dönebilen
resilient
basınç kuvveti
pressure
basınç merkezi
center of pressure Noun, Engineering
basınç odası
pressure chamber Noun
basınç odası
plenum chamber Noun, Transport
basınç odası
decompression chamber Noun
basınç odası
hyperbaric chamber Noun, Medicine
basınç ölçüsü
pressure gauge reading
basınç pompası
pressure pump Noun
basınç tankı
pressure tank
basınç türbini
pressure turbine
basınç uygulamak
to exert pressure Verb
basınç yapmak
to stress Verb
alçak basınç bölgesi
area of low pressure
alçak basınç bölgesi
low pressure area
barometre basınç yüksekliği
pressure altitude
düşük basınç alanı
low pressure area
düşük basınç bölgesi
region of low pressure
düşük basınç mıntıkası
low area Noun
gaz basınç düzenleyicisi
gas pressure relay
lastik basınç göstergesi
tire pressure indicator Noun, Transport
lastik basınç ölçeği
tire gauge
perikardda sıvı birikimesi sonucu perikardiyal boşlukta basınç artışı
cardiac tamponade Noun, Medicine
perikardda sıvı birikimesi sonucu perikardiyal boşlukta basınç artışı
pericardial tamponade Noun, Medicine
yüksek basınç bölgesi
region of high pressure
yükseklik ve basınç azlığından doğan dağ hastalığı
mountain sickness
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Herhangi bir kuvvetin bir cisim üzerinde ... getirdiği itme tesîri, tazyik
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.