batten

  1. Verb semir(t)mek, (iyi beslenme sonucunda) şişmanla(t)mak.
  2. Verb oburca/tıka basa yemek, tıkınmak.
  3. Verb asalak geçinmek: başkalarının sırtından geçinerek lüks bir hayat sürmek.
    robber barons who battened
    on the poor: fakirlerin sırtından geçinen hırsız baronlar.
  4. tiriz, takoz, ince tahta parçası.
  5. madenî yangın merdiveninin ağırlığını taşıyan enine demir/çelik çubuk.
  6. Maritime Traffic (a) yelkeni düz tutan ince tahta çıta, (b) tespit çubuğu, yassı ve uzun tahta veya demir parçası, lata.
  7. pipe batten ile ayni anlama gelir. sahne donanımının asıldığı madenî boru.
  8. ince tahtalarla çakmak, takozla takviye etmek.
  9. Maritime Traffic ambar muşambasını çekip tirizini vurmak.
  10. Machines işlenecek parçayı makine tablasına tespit etmek.
  11. Theatre sahne teçhizatını yerlerine asmak.
tirizli tahta. Noun
batten ile ayni anlama gelir. sahne donanımının asıldığı madenî boru.
çerçeve dizi ışıkları.
çerçeve dizi ışıkları.
çerçeve kenar direği.
lombar kapaklarını sımsıkı kapamak.
başkasının sırtından geçinmek Verb
asalaklık etmek Verb
bağ demiri.