be out

English-Turkish Translation

  1. Verb mevcut olmamak
  2. Verb dışarda olmak
  3. Verb (kitap) yayımlanmış olmak
  4. Verb (gaz) yanmamak
  5. Verb sönük olmak
  6. Verb (siyasi parti) iktidar olmamak
  7. Verb (sır) açıklanmış olmak
  8. Verb grevde olmak
  9. Verb izinli olmak
  10. Verb yanmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be out in one's account
hesabında yanılmak Verb
be out in one's calculation
hesabında yanılmak Verb
be out in one's calculation
hesabında yanılmış olmak Verb
be out in one's reckoning
hesabında yanılmak Verb
be out in one's reckoning
hesabında yanılmış olmak Verb
be out of date in one's opinions
çok eski kafalı olmak Verb
be out of favour with one's employer
işverenin gözünden düşmek Verb
be out of one's element
huzursuz olmak Verb
be out of one's indentures
çıraklık eğitimini tamamlamış olmak Verb
be out of one's mind
çıldırmak Verb
be out of one's mind
deli olmak Verb
be out of one's reckoning
hesabında yanılmak Verb
be out of one's senses
aklı başından gitmiş olmak Verb
be out of proportion to one's income
gelirine uygun olarak yaşamamak Verb
be out of proportion to one's income
geliriyle orantılı olmamak Verb
be out on one's neck
işini kaybetmek Verb
not be out of the woods (yet)
henüz hayati tehlikeyi atlatmamış olmak Verb, Idioms
not be out of the woods (yet)
tam anlamıyla düze çıkmamış olmak Verb, Idioms
not be out of the woods (yet)
tam toparlanamamak Verb, Idioms
not be out of the woods (yet)
henüz kefeni yırtmamış olmak Verb, Idioms
to be out of line
haddini aşmak Verb
to be out of line
çizgiyi aşmak Verb
be out after sb
biri hakkında tahkikat yapmak Verb
be out again
yeniden greve gitmek Verb
be out against sb
tutuklama emri çıkarılmış olmak Verb
be out and about again
yeniden sağlığını kazanmış olmak Verb
be out at elbow
(a) (ceket) dirsekleri delinmek, (b) (insan) düşkün ve çapaçul olmak.
be out at interest
faize yatırılmış olmak Verb
be out at work
işte olmak Verb
be out for
elde etmeye çalışmak, peşinde olmak.
Don't trust him: he's out for your money: Ona güvenme, o senin paranın peşinde.
be out for blood
kana susamak,
mec. çok öfkeli olmak, öfkesinden yanına yanaşılmamak.
be out for compliments
iltifat peşinde koşmak Verb
be out for curios
antika eşya aramak Verb
be out for money
para aramak Verb
be out for quick killing
çabuk kazanç sağlamak istemek Verb
be out for scalps
didişken olmak Verb
be out in full force
tam yürürlüğe girmiş olmak Verb
be out in the cold
açıkta kalmak Verb
be out looking for trouble
bela aramaya çıkmak Verb
be out of a job
işten çıkmak Verb
be out of a job
bir işten çıkmak Verb
be out of acuse
bozuk olmak Verb
be out of all
beş parasız kalmak Verb
be out of all count
hesaplanamaz olmak Verb
be out of an article
bir mal tükenmiş olmak Verb
be out of benefit
işsizlik sigortasından artık para almamak Verb
be out of business
işten çıkmış olmak Verb
be out of circulation
tedavül de olmamak Verb
be out of circulation
tedavülde olmamak Verb
be out of commission
işlemez durumda olmak Verb
be out of condition
formda olmamak Verb
be out of danger
tehlike dışında kalmak Verb
be out of date
yürürlükten kalkmış olmak Verb
be out of date
modası geçmiş olmak Verb
be out of date
battal olmak Verb
be out of debt
borçu olmamak Verb
be out of debt
borcu olmamak Verb
be out of employment
iş siz olmak Verb
be out of employment
işsiz olmak Verb
be out of favour
gözden düşmüş olmak Verb
be out of it
bir şeye bağımlı olmamak Verb
be out of line
(US) fark edilmek Verb
be out of line
görgü kurallarına uymamak Verb
be out of line
yersiz olmak Verb
be out of luck
talihi olmamak Verb
be out of luck
şanssız olmak Verb
be out of money by sth
bir şeyden para kaybetmiş olmak Verb
be out of office
muhalefette olmak Verb
be out of office
iktidarda olmamak Verb
be out of order
bozuk olmak Verb
be out of patience with sb
biri karşısında tahammülünü yitirmek Verb
be out of petrol
benzini kalmamak Verb
be out of place
bayağı kaçmak Verb
be out of pocket
zararda olmak Verb
be out of quarantine
karantinadan çıkmak Verb
be out of repair
bakımsız durumda olmak Verb
be out of service
hizmet dışı olmak Verb
be out of service
(araba) hizmet dışı olmak Verb
be out of step
adımlarını birbirine uyduramamak Verb
be out of sth
mevcudu kalmamış olmak Verb
be out of stock
stokta mevcudu kalmamış olmak Verb
be out of sync with …
… ile uyumsuz olmak Verb
be out of the country
memleket dışında olmak Verb
be out of the picture
resimde bulunmamak Verb
be out of the question
konu dışı olmak Verb
be out of the running
şayanı dikkat olmaktan çıkmak Verb
be out of the swim
günü gününe haberdar olmamak Verb
be out of the whole business
işin girdisini çıktısını bilmek Verb
be out of touch with sb
biriyle teması kesilmiş olmak Verb
be out of tune
ahenksiz olmak Verb
be out of tune
akortsuz olmak Verb
be out of usage
artık kullanılmamak Verb
be out of use
kullanılma z olmak Verb
be out of use
artık kullanılmaz olmak Verb
be out of whack
şansı olmamak Verb
be out of work
işsiz durumda olmak Verb
be out of work
aylak olmak Verb
be out of work
işsiz kalmak Verb
be out of-with the times
zamana uymamak Verb
be out on account of illness
hastalık yüzünden gelmemek Verb
be out on business
iş için dışarı çıkmış olmak Verb
be out some money
içeride olmak Verb
be out to
maksadı … olmak.
Be careful: he's out to get (=harm) you: Dikkat et, maksadı seni tongaya bastırmak.
be out to capture a market
bir pazarı kapmaya çalışmak Verb
be out upon a lease
kiralanmış olmak Verb
be out with a story
hakikati ortaya koymak Verb
go /be out of fashion
modası geçmek.
to be out of an article
(dükkânda) bir malın tükenmiş olması
to be out of commission
bozuk
to be out of tune
düzensiz
(animal) to be put out
salınmak Verb
(secret) to be found out
keşfedilmek Verb
(sth) to be hollowed out
oyulmak Verb
be $ 10 out
on dolar içerde olmak Verb
be $ 100 out
yüz dolar kaybetmiş olmak Verb
be all out for reform
devrimden yana olmak Verb
be allowed out on parole
söz üzerine tahliyesine müsaade edilmek Verb
be always in and out of hospital
ikide bir hastaneye girip çıkıyor olmak Verb
be apt to wear out
eskimeye eğilimli olmak Verb
be carried out feet foremost
cenazesi çıkmak.
be cleaned out
temizlemek Verb
be crossed out
karalanmak Verb
be cut out for business
iş için yaratılmış olmak Verb
be down and out
sefalete düşmek Verb
be down and out
bir işte son kerteye gelmiş olmak Verb
be down and out
takattan düşmek Verb
be far out
yanlış yola sapmış olmak Verb
be frightened out of one's wits
ödü kopmak Verb
be knocked out in an examination
sınavda kalmak Verb
be lax in carrying out one's duties
görevlerini ihmal etmek Verb
be like a fish out of water
sudan çıkmış balık gibi olmak Verb
be locked out
kapıda kalmak Verb
be made out of something
birşeyden imal edilmiş olmak Verb
be made out of something
birşeyden üretilmiş olmak Verb
be made out of something
birşeyden yapılmış olmak Verb
be made out to order
emre yazılı olmak Verb
be on its way out
(üretim) bitmek üzere olmak Verb
be paid out in cash
nakit ödenmiş olmak Verb
be paid out of income
elde edilmekte olan gelirden ödenmek Verb
be placed out of bound for soldiers
(Br) askerlere yasak olmak Verb
be played out
(a) bitap düşmek, gücü kalmamak, (b) modası geçmiş olmak, pabucu dama atılmak.
be poured out
boşalmak Verb
be poured out
dökülmek Verb
be priced out of the ... market
yüksek fiyatlar nedeniyle ... piyasasına girememek Verb, Economics
be put out
gücenmek Verb
be put out
bozulmak Verb
be put out
kızmak Verb
be put out
üzülmek Verb
be put out of action
etkisiz hale getirilmek Verb, Military
be put out of action
işlemez hale gelmek Verb, Military
be put out to grass
faal olmayan bir göreve aktarılmak Verb
be put out to grass
emekliye çıkarılmak Verb
be put out with
küsmek Verb
be put out with sb
birine kızmış olmak Verb
be quite out of hand
kontrolden çıkmak Verb
be scared out of one's wits
ödü patlamak Verb
be scared to death/stiff/out of one's witts
ödü patlamak.
be selling out
kapış kapış gitmek Verb
be settled out of court
mahkeme dışında çözümlenmek Verb
be shaken out
silkelenmek Verb
be sold out
satılıp mevcudu kalmamak Verb
be spread out
geniş bir alana yayılmak Verb
be spread out
zamana yayılmak Verb
be spread out
uzanmak Verb
be spread out
geniş bir alanı kaplamak Verb
be taken out
çıkarılmak Verb
be talked out
söyleyecek sözü kalmamak.
be talking out of turn
sırası gelmeden konuşmak Verb
be thrown out
sıçramak Verb
be thrown out for consideration
ortaya atılmak Verb
be thrown out of employment
işten atılmak Verb
be thrown out of gear
yoldan çıkmak Verb
be thrown out of work
iş en atılmak Verb
be thrown out of work
işten atılmak Verb
be tired out
kesilmek Verb
be tried out
sınanmak Verb
be unable to put something out of one's mind
zihni takılmak Verb
be wiped out
mahvolmak Verb
be worked out
tükenmiş olmak Verb, Mining
be worn out
takati kesilmek Verb
be worn out
bitmek Verb
to be cut out for a job
bir iş için biçilmiş kaftan
turn out to be
çıkmak Verb
turn out to be a big city
büyük şehir haline gelmek Verb
turn out to be an excellent driver
iyi şoför olduğu meydana çıkmak Verb
turn out to be right
haklı çıkmak Verb
turn out to be true
doğru olduğu meydana çıkmak Verb
turn out to be useless
boşa çıkmak Verb
turn out to be wrong
yanlış çıkmak Verb
turning out to be true
tahakkuk
English-Turkish phrases from Zargan's own database