bending

  1. Noun eğ(il)me, bük(ül)me, bükülüm, bükücü, dön(dür)me, inhina, meyil, eğrilik.
    bending claw: kıskaç.

    bending iron: eğme demiri.
    bending machine: eğme makinesi.
    bending moment
    fiz. bükücü döngü, eğilme momenti.
    bending vibration
    fiz. bükülüm titreşimi, esnek bükülgenlikten ilerigelen enine titreşim.
şaşırtıcı
zihin bulandıran
birini fena bir iş yaparken yakalamak.
eğilme momenti Noun, Construction
bükme
geriye doğru eğik arz eğrisi
CNC abkant tezgahı Noun, Transport