breaker

  1. Noun, Electricity elektrik sigortası
  2. Noun, Electricity sigorta
  3. Noun kıran, kırıcı, ezici, kesici, açıcı, kırma makinesi.
  4. Noun sahile çarpan/kırılan dalga.
  5. Noun
    breaker strip ile ayni anlama gelir. lâstik kalıbı koruyucu şeridi.
  6. Noun (dokumacılıkta) elyaf temizleyici/ayırıcı makine.
  7. Noun
    praririe breaker ile ayni anlama gelir. uzun bıçaklı saban/pulluk.
  8. Noun, Maritime Traffic mancana, gemilerde kullanılan su fıçısı.
otomatik devre kesici
balya açıcı
otomobil parçalayıcısı
çevrimkeser: devre kesici/açıcı, dijonktör, aşırı akım geçince elektrik çevrimini kendiliğinden açan düzen. Noun
şalter. Noun
elektrik sigortası Noun, Electricity
sigorta Noun, Electricity
kontaktlı cereyan kesici
otomatik anahtar
kontak anahtarı
sözleşmeyi bozan
akım kesici
kaçak akım rölesi Noun, Electricity
kaçak akım koruma rölesi Noun, Electricity
hidrolik kırıcı Noun
buz kıran gemi
buz kırıcı
ani hareketli kesici
telaffuzu zor sözcük
yağlı kesici.
breaker (5).
breaker ile ayni anlama gelir. uzun bıçaklı saban/pulluk.
hapishane kaçkını
cezaevi kaçkını
hapishane kaçağı
kaçak akım koruma rölesi Noun, Electricity
kaçak akım rölesi Noun, Electricity
kasa hırsızı
gemi bozan
hurdacı
gemi enkazcısı
grev kırıcı
greve katılmayan işçi
(teniste) kazananı saptayacak olan ek oyun
trendi değiştiren
dalgakıran Noun, Environment-Ecology
dalgakıran
kaba tarak, ham yünü ilk tarayan tarak.
elektrik panosu Noun, Electricity-Electronics
breaker ile ayni anlama gelir. lâstik kalıbı koruyucu şeridi.
kontak anahtarı
elektrik panosu Noun, Electricity-Electronics