câli

Turkish-English Translation

  1. playacting
  2. affected
  3. constrained
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ağaç ya da çalı kesme makası
clippers Noun
ateş yakmak için çalı çırpı
kindling
bodurlaştırılmış ağaççık ya da çalı
bonsai
çalı
shrub
çalı
bush
çalı
bramble
çalı
frutex
çalı bülbülü
warbler
çalı çekirgesi
katydid (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
çalı çırpı
sticks and twigs
çalı çırpı
brush
çalı çırpı
trash
çalı fasulyesi
bush beans Noun, Food-Kitchen
çalı fasulyesi
string bean
çalı gibi
(hair) thick and rough
cali hısımlık
civil cognation
çalı ile çevirmek
to hedge Verb
çalı süpürgesi
broom made from heath
çalı süpürgesi
besom
Diğer ağaç ve çalı meyvelerinin ve sert kabuklu meyvelerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.25)
Growing of other tree and bush fruits and nuts (NACE code: A1.2.5) Noun, Trades-Professions
etrafına çalı dikmek
to hedge Verb
etrafını çevirmek için dikilen ağaç veya çalı
hedge
ince odun ve çalı demeti
faggot
saplı çalı süpürgesi
broom
süpürge otuna benzeyen çalı
heather
Turkish-English phrases from Zargan's own database

cali
Sonradan meydana ... yapma, sun’î
çalı
Ağaçtan küçük, ... odunumsu bitki