(a) ansı(t)mak, hatırla(t)mak, anı/hatıra uyandırmak, (b) telefon etmek, telefonla konuşmak.
I called him up yesterday. (c) askere çağırmak, silah altına almak.
to call up reserves. (d) getirmek, celbetmek.
The magician claims to be able to call up spirits from the dead. (e) (radyo istasyonuna) mesaj göndermek.