camel

  1. Noun, Zoology deve
  2. Noun, Zoology deve.
    Arabian camel: Arabistan devesi, tek hörgüçlü deve
    (Camelus dromedarius).
    Bactrian
    camel: hecin devesi, iki hörgüçlü deve
    (C. bactrianus).
    camel corps: hecinli asker müfrezesi.
  3. Noun, Maritime Traffic şamandıra, yüzdürme dubası, geminin yük kapasitesini artırmak için bağlanan içi hava dolu duba.
Arap devesi.
yutulmaz bir şeyi yutmak Verb
zorla hazmetmek Verb
taylak Noun
yelek Noun
yavru deve Noun
deve tüyü kumaş
resim fırçası yapımında kullanılan ince kıl
deve tüyü
deve katarı
deve tüyü.
deve tüyüne benzer şey (sincabın kuyruk tüyü vb.).
camel's hair = camelhair = camel's-hair brush:
sincap kuyruğundan yapılan resim fırçası.
deve tüyü kumaş: deve tüyünden (bazen yünle karıştırılarak) yapılan açık kahverengi yumuşak kumaş.
hörgüç
deve tüyü.
deve tüyüne benzer şey (sincabın kuyruk tüyü vb.).
camel's hair = camelhair = camel's-hair brush:
sincap kuyruğundan yapılan resim fırçası.
deve tüyü kumaş: deve tüyünden (bazen yünle karıştırılarak) yapılan açık kahverengi yumuşak kumaş.
bardağı taşıran son damla Noun