Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
canvas
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Textile Industry
çadır bezi
Noun, Textile Industry
yelken bezi
Noun
yelken bezi, çadır bezi.
Noun
kanaviçe.
Noun, Fine Arts
tuval.
Noun
yağlı boya resim.
Noun
yelkenler (toplu olarak).
Noun
çadır, sirk çadırı.
(kapı kapı/köy köy dolaşarak halktan) oy dilenme(k)/toplama(k), fikir veya oylarını sorma(k), sipariş
toplama(k)/satış yapma(k).
The labor party has canvass = canvased all this town, but it won't win the election.
inceleme(k), soruşturma(k), araştırma(k), tahkik/tetkik (etmek), tartışmak, müzakere etmek.
seçim kampanyası.
şiddetle eleştirmek/tenkit etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
embroidery canvas
kanava
embroidery canvas
kanaviçe
press of canvas
belirli rüzgâr hızında geminin güvenlikle açabileceğı azamî yelken sayısı.
Noun
under canvas
(a) yelken açmış, pupa yelken, (b) çadırda.
to sleep under canvas
: çadırda yatmak/uyumak.
under canvas
yelkenli, yelkenle hareket eden.
with every stitch of canvas set
bütün yelkenleri fora.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.