clamp down

  1. çok sıkı kontrol altına almak, kontrolu sıklaştırmak, çok titiz olmak, sıkmak, göz açtırmamak.
    The
    government is clamping down tax dodgers: hükümet vergi kaçakçılarını sıkı sıkıya kontrol ediyor.
çok sıkı kontrol, sert tedbirler, yasak, sınırlandırma, tahdit, kuş uçurmama, göz açtırmama. Noun
krediyi sınırlama
kredi vermeyi frenlemek Verb
krediyi uygulamaya koymak Verb