paint

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry boya
  2. Noun, Textile Industry boyamak
  3. (yağlı) boya.
    a box of paint. Where is that tin of red paint?
  4. boyama.
  5. toz boya, boya maddesi.
  6. düzgün, allık, makyaj.
  7. benekli/alacalı ufak at.
  8. boya(n)mak, boya sürmek.
  9. (boya ile) resmetmek/resmini yapmak.
    to paint a portrait.

  10. paint a picture ile ayni anlama gelir. tasvir etmek, resmetmek.
    His letters paint a wonderful
    picture of his life in Europe. to paint a sunset.
  11. boya ile kaplamak/örtmek.
  12. düzgün sürmek, makyaj yapmak.
  13. (eczalı çubukla) ilâç sürmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

paint one's face
makyaj yapmak Verb
paint one's face
yüzünü boyamak Verb
zinc-based paint
çinko esaslı boya, çinko bazlı boya Noun, Chemistry
as fresh as paint
taptaze, tertemiz, gıcır gıcır, pırıl pırıl.
cast of paint
gömlek
coat of paint
boya katı
dilute paint
boyayı sulandırmak Verb
finger paint
parmak boyası, çocukların parmakla resim yapması için peltemsi boya. Noun
fresh paint
yeni sürülmüş boya
fresh paint
düzgün
give a coat of paint
çekmek Verb
grease paint
gösteriş
grease paint
yaldız
luminous paint
parıldayan boya, karanlıkta görülen boya.
manufacturing or selling of paint
boyacılık
metallic paint
metalik boya Noun, Transport
oil paint
oil color. Noun
oil paint
yağlı boya (badanası). Noun
powder paint
tozboya
protective paint
koruyucu boya
spray paint
püskürme boya
war paint
kızılderililerin savaşa giderken yüz ve bedenlerine sürdükleri boya. Noun
war paint
süs, makyaj, süslü elbise.
in full war paint: giyinip kuşanmış, süslenmiş,
k.d. iki dirhem bir çekirdek. Noun
wet paint
ıslak boya
wet paint
dikkat boya
wet paint
dikkat ıslak boya
wet paint
dikkat boyalıdır
paint a house
bir evi boyamak Verb
paint a picture

paint ile ayni anlama gelir. tasvir etmek, resmetmek.
His letters paint a wonderful picture
of his life in Europe. to paint a sunset.
paint as a hobby
hobi olarak resim yapmak Verb
paint black
siyaha boyamak Verb
paint box
boya kutusu Information Technology
paint brush
boya fırçası Noun
paint crew
boya ekibi Noun, Employment
paint designed to be used in a spray gun
tabanca boyası Noun
paint for undercoating
astarlık
paint horse
benekli at. Noun
paint in oils
yağlıboya resim
paint in watercolors
suluboya resim yapmak Verb
paint in water-colours
suluboya resim yapmak Verb
paint out
boya ile örtmek Verb
paint roller
merdane
paint roller
rulo
paint shop
(bir fabrikanın) boyahanesi
paint stripper
tiriz
paint the town (red)
meyhanelerde kafayı çekip sokaklarda nâra atmak.
paint the town red
çok gürültülü eğlenti yapmak, şehri ayağa kaldırmak, şehrin altını üstüne getirmek.
painted with oil paint
yağlıboya
daub paint on
boyamak Verb
scrape the paint or rust off (a surface
raspa etmek Verb
scrape the paint or rust off a surface
raspalamak Verb
spray paint on
boyamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database