come at

  1. (a) erişmek, ulaşmak, elde etmek.
    Put the food where the cat can't come at it. (b) varmak, vasıl
    olmak.
    It was a long time before we came at the truth. (c)
    come for ile ayni anlama gelir. saldırmak, üstüne yürümek.
    He came at me with a knife. (d) anlamak, kavramak.
    The sense of an unfamiliar word is hard to come at.
kendini tam olarak tanımak Verb
gerçeği görmek Verb
erişilebilen
birinin davetine gitmek Verb
birinin ricası üzerine gelmek Verb
birinin üstüne yürümek Verb
birinin üstüne üstüne gelmek Verb
birşeye yaklaşmak Verb
birşeyi ele almak Verb
sonuncu gelmek Verb
birine lafı yapıştırmak Verb
birine kaba bir şekilde cevap vermek Verb
birine cevabı yapıştırmak Verb
birine öfkeyle cevap vermek Verb
birine ters cevap vermek Verb
4 no'lu perona gelmek Verb
kuyruğun sonunda gelmek Verb
hizmeti saat onda sona ermek Verb
çıkmak Verb
(hesap) baliğ olmak Verb
tutmak Verb
fazla kâr sağlayamamak Verb
kaybeden taraf olmak Verb
ucuz uçak biletlerinin havaalanında sıra ile satılması