controversy

  1. Noun tartışma, münakaşa, çekişme, münazaa.
    The government's appointments have caused much controversy.
  2. Noun anlaşmazlık, uyuşmazlık, fikir ayrılığı, ihtilâf.
    to cause controversy: anlaşmazlığa yol açmak.

    The point in controversy is not whether we should do it, but whether we can do it: “Yapmalı mıyız” değil, “yapabilir miyiz” noktası üzerinde anlaşamıyoruz.
dava konusu meblağ
bir kavgaya bulaşmak Verb
tartışma yaratmak Verb
birini yeni bir kavgaya sokmak Verb
tartışmaya girmek Verb
tartışma konusu
anlaşmazlık durumunda
haklı ihtilaf
ihtilaf konusu
basın polemiği
bir kavgaya neden olmak Verb
bir ihtilafın halli
büyük bir siyasi tartışmaya dönüşmek Verb
vergi ihtilafı
ihtilafa son vermek Verb
ihtilaf konusunun değeri
şiddetli münakaşa
fikir ayrılığı yaratmak Verb
uyuşmazlık yaratmak Verb
biriyle münakaşayı sürdürmek Verb
biriyle bir şey üzerinde tartışmak Verb
birsiyle münakaşaya girişmek/tutuşmak.
beyond controversy: tartışılamaz, su götürmez, gayrı kabili
münakaşa.
Question which has given rise to much controversy: Çok tartışmalara yol açan sorun.
They were having a great controversy: Aralarında şiddetli münakaşa/anlaşmazlık çıkmıştı.