cross-section

  1. Transitive Verb kesit almak/çıkarmak, kesit resmi yapmak.
    cross-sectional: kesit+.
kesit alan Noun, Mechanics
sanayi kesiti
sanayii kesiti
radar kesit alanı Noun, Military
kesit, makta. Noun
kesit alınan parça. Noun
kesit resmi. Noun
kesit alma, makta çıkarma. Noun
çeşni, özet, örnek: bir bütünün bütün özelliklerini taşıyan küçük numune.
a cross section of American opinion. Noun
sürvey çizgisine dik yönde alınan düşey toprak kesiti. Noun
station (13). Noun

nuclear cross section ile ayni anlama gelir. etkin kesit: bir öğeciğin gelen bir temel parçacık
demetine gösterdiği etkin yüzey; bu yüzey, parçacıklarla öğecik arasındaki etkileşim olasılığının ölçüsüdür.
Noun