(şövalyelik unvanı verirken) kılıçla hafifçe omuzuna dokunmak, şövalye unvanı vermek.
The king dubbed him a knight.
Transitive Verb
adlandırmak, ad takmak, çağırmak, bir kimseye yeni bir ad/unvan vermek, sıfat izafe etmek.
They dubbed him Fatty because he was so fat.
Transitive Verb
(kereste, deri) vurmak, kesmek, düzeltmek, (köseleyi) yağlayıp yumuşatmak.
Transitive Verb
itmek, dürtmek, saplamak, dirsek vurmak.
Transitive Verb
sözlendirmek, dublaj yapmak, filmi (çekildikten sonra) seslendirmek, filmi başka bir dilde sözlendirmek.
Italian film was dubbed with English dialogue.
Transitive Verb
(plak veya teype kaydedilmiş sesleri) kopya etmek.
Transitive Verb
itme, dürtme, dirsek vurma.
Noun
davul/trampet çalma.
Noun
filme/teype eklenen yeni ses/müzik.
Noun
(filmi) sözlendirme.
Noun
filme/teype müzik/konuşma vb. eklemek.