dalga

Turkish-English Translation

  1. Noun, Physics wave
  2. sea
  3. jaw
  4. swell
  5. surge
  6. band
  7. upsurge
  8. billow
  9. undulation
  10. corrugation
  11. absent-mindedness
  12. crimp
  13. hidden catch
  14. love affair
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

göç dalgası
wave of migration Noun
kayma dalgası
shear wave Noun, Mechanics
kayma dalgası hızı
shear wave velocity Noun, Mechanics
kütleçekim dalgası
gravitational wave Noun, Astrophysics
kütleçekim dalgası
YANLIŞ: gravity wave Noun, Astrophysics
yerçekimi dalgası
gravitational wave Noun, Astrophysics
yerçekimi dalgası
YANLIŞ: gravity wave Noun, Astrophysics
büyük dalga
surge
çok kısa dalga
ultrashort wave
denizaltı yer sarsıntısından ileri gelen büyük dalga
tidal wave
elektromanyetik dalga
electromagnetic wave Noun, Physics
gri dalga
grey wave
ikinci dalga
second wave Noun, Medicine
iri dalga
bore
kısa dalga
short wave
köpüklü dalga
white-crested wave
modüle edici dalga
modulating wave Noun, Physics
modüle edilen dalga
modulated wave Noun, Physics
orta dalga
median waves
orta dalga
medium wave
süpersonik dalga
supersonic wave
uzun dalga
long wave
uzun ve bükümlü dalga
comber
yüksek frekanslı elektromanyetik taşıyıcı dalga
carrier wave
yürüyen dalga
traveling wave Noun, Geology
dalga aşındırması
marine abrasion Noun, Geography
dalga boyu
wave length
dalga dalga
wavy
dalga dalga bükümlü
corrugated
dalga geçen kişi
mock
Dalga geçiyorum.
I'm just teasing you.
dalga geçme
ribbing
dalga geçme
take the piss
dalga geçme
skylarking Noun
dalga geçme
raillery
dalga geçmek
(slang) to let one's attention wander Verb
dalga geçmek
to gibe Verb
dalga geçmek
to joke Verb
dalga gibi inip kalkmak
to fluctuate Verb
dalga gibi yükselip alçalan konuşma sesi
ripple of conversation
dalga gücü
wave power Noun, Environment-Ecology
dalga hasar sigortası
wave-damage insurance Noun
dalga hasar sigortası
wave- damage insurance Noun
dalga ile vb sürüklenmek
to be carried off one's foot Verb
Dalga mı geçiyorsun?
Are you kidding?
dalga şekli
undulation
(gemi) dalga yemek
ship a sea
(ışınım ile ilgili olarak) birden çok dalga boyu olan
polychromatic
(radyo) dalga anahtarı
band switch
(radyo) uzun dalga istasyonu
long wave station
(televizyon) yayın dalga boyu
beam width
(tepe , dalga , vb) üstünden aşmak
to crest Verb
biriyle dalga geçmek
to send up someone Verb
biriyle dalga geçmek
to call someone names Verb
birşeyle dalga geçmek
to joke about something Verb
ciddi çalışmayıp dalga geçmek
to play around Verb
çok kısa dalga televizyon röle istasyonu
microwave link
hendek tipi dalga bariyeri
trench-type wave barrier Noun, Construction
iki dalga arasındaki çukur
trough
iki dalga arasındaki çukur
trough of the sea
ışık tayfı ya da dalga bandı ile ilgili
spectral
ışık tayfı ya da dalga bandı tarafından yapılan
spectral
İstediğin kadar dalga geç ama ...
Mock me if you will, but ...
kısa dalga (radyo) istasyonu
short-wave station
kısa dalga istasyonu
short-wave station
kısa dalga radyosu
short-wave radio Noun
kısa dalga vericisi
short wave transmitter
kısa dalga yayını
short wave broadcast
orta dalga (radyo) istasyonu
medium wave station
orta dalga istasyonu
medium wave station
orta dalga radyo
standard broadcast
radyo dalga değiştirme düğmesi
wave changer
radyo dalga kümesi
radio beam
saniyede bir titreşime eşit elektromanyetik dalga birimi
hertz
uzun dalga (radyo) tvu
long wave station
vb dalga frekansındaki artma ya da azalma
doppler effect
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Deniz, göl vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.