dangle in front of

  1. aklını çelmeye çalışmak, vaatlerle kandırmaya uğraşmak. 7.
    keep someone dangling
    k.d.:
    bir kimseyi şüphe ve tereddüt içinde bırakmak/bekletmek, boşuna üzmek.
    She likes to keep her lovers dangling. Don't keep me dangling, tell me if I passed the test.