damage

  1. dokunca, zarar, hasar, yıkım-döküm.
    The storm caused great damage/did a lot of damage.

  2. damages
    k.d. masraf, fiyat, tutar.
    What's the damages? Hesap ne kadar? Nakadar masraf gerekiyor?
  3. zedele(n)mek, hasara/arızaya uğra(t)mak, zarar/ziyan vermek/görmek, tahrip etmek, zarara/ziyana sokmak,
    dokuncalandırmak, boz(ul)mak.
geri dönüşü olmayan zarar Noun
telafisi mümkün olmayan zarar Noun
geri dönüşsüz zarar Noun
geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görmüş Adjective
telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar görmüş Adjective
zarar ziyanını hafifletmek Verb
hasarını ispatlamak Verb
Risk ve hasar değerlemesi (NACE kodu: 66.21) Noun, Trades-Professions
gizli hasar
gerçek hasar
fiili hasar
hava baskını hasarı
hava baskını (bomba) hasarı
yükün gemiden boşaltılması sırasında farkına varılan hasar
zarar ziyanın kıymet takdiri
saptanan hasar
hasar tespiti
zarar ziyanı takdir etmek Verb
hasarı tespit etmek Verb
(sigorta için) hasar tespiti yapmak Verb
hasar tespiti
bir hasarı önlemek Verb
hasarı önlemek Verb
hasarı önlemek Verb
hasar tazminatı ödemeye mahkûm olmak Verb
tazminatı ödemeyi yüklenmek Verb
zarar ziyanı üstlenmek Verb
bomba hasarı
beyin hasarı
beyin gücü beyin hasarı
davarın verdiği hasar
zarara neden olmak Verb
hasar meydana getirmek Verb
hasar ika etmek Verb
hasar belgesi
yan hasar
çarpışmadan doğan hasar
zarar ziyan tazminatı
zararın tazmini
hasar tazminatı
zararların tazmini
büyük hasar
sigortalı malın ıslak zeminden nemlenmesi veya havayla teması veya rüzgâr veya kötü hava şartları nedeniyle
malın içine toz veya kum dolmasından dolay
mahsul zararı
mahsullü zararı
çok hasar vermek Verb
hakaret ve sövme Law
hasarı tespit etmek Verb
direkt hasar
hâkimin takdirine kalmış tazminat
çevre hasarı
çevre hasarı
zarar ziyan tespiti
hasarın takdiri
ika olunan hasarı ölçmek Verb
ika olunan zararı ölçmek Verb
aşırı hasar
patlamanın verdiği hasar
büyük tazminat
tarlalara yapılan hasar
yangın hasarı
yangın söndürme hasarı
sel hasarı
orman hasarı
hasarsız
umumi hasar
(gemi) gizli hasar (yük boşaltılırken farkına varılmayan , sonradan anlaşılan hasar
vuruş hasarı
ithal hasarı
dolaylı hasar
zarar ika etmek Verb
hasara neden olmak Verb
zarar verme kastı
telafisi imkânsız hasar
telafi edilemez zarar Noun
(taşıyıcı) saptanan hasar
gizli hasar Noun, Civil Law
yıldırımın neden olduğu hasar
akciğer hasarı Noun, Medicine
zararı gidermek Verb
bir zarar ziyanı tazmin etmek Verb
kötü niyet zararı
kasti olarak yapılan hasar
kasdi olarak yapılan hasar
maddi hasar
ussal hasar Noun, Medicine
önemsiz hasar
asgari hasar
para kaybı
cüzi hasar
cüzi hasar
nükleer hasar
saptanan hasar
kısmi zarar
kısmi hasar
malların kısmi hasar görmesi
para tazminatı
gayrimenkule ika sonucu kalıcı hasar
kalıcı hasar Noun
şahsa ika olunan zarar
önemsiz hasar
maddi hasar
hasar karinesi
hasar olasılığı
mala yönelik zarar Noun, Law
(US) dolaylı hasar
saptanan hasar tazminatı talebi
doğrudan doğruya ika olunan hasar
hasarın azaltılması
dolaylı hasar
bir hasarı telafi etmek Verb
bir hasarı tamir etmek Verb
hasarı telafi etmek Verb
doğan hasar
hasıl olan hasar
ayaklanmanın neden olduğu hasar
deniz hasarı
avarya
(sigorta) kıymetinin azalması
ağır avarya
hasarın ödenmesi
avarya
deniz tazminatı
gemi hasarı
hafif hasar
önemsiz hasar
duman hasarı (yangından ileri gelmesi halinde yangın poliçesi ile temin edilmektedir
duman hasarı
hasarı meydana getiren fiilin doğal sonucu olsa da
ille de o fiilden doğmamış olabilecek zarar ziyan
somut hasar
münferit bir vaka ile ilgili zarar ziyan
önceden tahmin edilebilecek hasar
hasar beyanı
yapısal hasar
zarara uğramak Verb
hasar görmek Verb
zarar görmek Verb
hasara uğramak Verb
kalıcı hasara uğramak Verb
hasara uğramak Verb
zarar görmek Verb
ambarda olan terlemeden doğan hasar
yakın çevrede bulunan bir mülkün hasarlanması nedeniyle malın zarar görmesi
doku hasarı Noun, Medicine
doku tahribatı Noun, Medicine
zarar ziyan tespiti
henüz vuku bulmamış hasar
hasarı değerlendirmek Verb
taşıt araç hasarı
taşıt aracı hasarı
savaş hasarı
sudan doğan zarar ziyan
kasıtlı yapılan hasar
kasıtlı hasar
yangın hasarı
dolunun verdiği hasar
donun neden olduğu zarar
(araba kazası) çarpışmadan mütevellit zarar
tazminat davası Noun, Competition Law
hasar tespiti Noun
hasar kıymetlendirmesi Noun, Military
fırtına hasarı
avarya
deniz suyunun sebep olduğu zarar ziyan
zarar sebebi
suyun sebep olduğu hasar
zarar ziyan tarafınıza aittir
hasar nedeniyle tazminat talebi Noun, Law
yapılan ziyan
yapılan zarar ziyan
sürastarya
ölüm tazminatı (ihmal sonucunda ölen bir kimsenin ailesine ödenmesi gereken manevi tazminat) Noun, Law
nakliye esnasında vuku bulan zarar
nakliye sırasında vuku bulan zarar
zarar ziyan raporu
hasar raporu
itibarına halel gelme
birinin itibarıni zedelemek Verb
birinin itibarın zedelemek Verb
uğranılan zarar ziyan
hasar keşif ve muayenesi
hasar ekspertizi
avarya raporu
bir arabanın uğradığı ziyan
arabanın uğradığı zarar ziyan
bir arabanın uğradığı zarar ziyan
yükün uğradığı zarar
makinelerin uğradığı zarar
makinelerin uğradığı hasar
mala mülke ika olunan zarar ziyan
maddi hasar sigortası Noun
malların kısmi hasar görmesi
mal zararı sigortası Noun
savaş hasarı tazminatı