dayanarak

Turkish-English Translation

  1. in terms of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

'a dayanarak
based on
bilimsel yöntemlere dayanarak
empirically Adverb
çok gerçek delillere dayanarak
on very authentic evidence
devlet yetkisine dayanarak
in its governmental capacity
'e dayanarak
on the basis of
kendi kuvvetine dayanarak
ex proprio vigore
kendi yetkisine dayanarak
on one's own authority
kişisel yetkisiyle, kişisel yetkisine dayanarak
in one's personal capacity
mevkiinin verdiği yetkiye dayanarak
by virtue of my office
resmi yetkisine dayanarak
in one's official capacity
sezgilerine dayanarak
intuitively Adverb
tarihe dayanarak
historically Adverb
verilen habere dayanarak
per advice
yetkime dayanarak
in virtue of my authority
yukardaki belgelere dayanarak
in virtue whereof
ancak belgelere dayanarak devir ve temlik edilebilir
in grant
ancak belgelere dayanarak devir ve temlik edilebilir olmak
to lie in grant Verb
başkasının gayri menkulüne kanuni bir nedene dayanarak girme
justifiable tresspass
bir binanın duvarına dayanarak yapılmış
lean- to shed
bir binanın duvarına dayanarak yapılmış
lean- to
bir sözleşmeye dayanarak dava açmak
to sue on a contract Verb
bir sözleşmeye dayanarak dava açmak
to sue on contract Verb
birinin verdiği yetkiye dayanarak hareket etmek
to act on sb's authority Verb
birşeye dayanarak hareket etmek
to act on something Verb
birşeye dayanarak hareket etmek
to act upon something Verb
birşeyi birşeye dayanarak değerlendirmek
to measure something against something Verb
buna dayanarak üretim düzeyinde
break even analysis
daha geniş milli bir programa dayanarak konuşmak
to speak from a broader national platform Verb
değneğine dayanarak yürümek
to dot and go one Verb
gerçeklere dayanarak konuşmak
to start from reality Verb
görgü kurallarına dayanarak verilen karşılık
good consideration
kuvvetine dayanarak hüküm süren kimse
the virtual ruler
örneklere dayanarak bir fikir savunmak
to argument by analogy Verb
örneklere dayanarak bir fikir savunmak
to argument from analogy Verb
parlamento yetkisine dayanarak bir hükümetin
requisioning
portföy mevcuduna dayanarak yapılan alım satımlar
long positions Noun
sağlam emsallere dayanarak konuşmak
to take one's stand upon sound precedents Verb
şimdiki trendlere dayanarak geleceği tahmin etme
futurology
yalnız öncüllere dayanarak fikir ileri sürmek
to take an argument from false premises Verb
zamanaşımına dayanarak hükümsüz kılmak
to prescribe Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database