def

Turkish-English Phrases

(tereke) mirasın yenip tüketilmesine karşı yapılan defi
fully administered
aynı taraflar arasında ve aynı konuda başka bir davanın derdest olduğu defi
plea of another action pending
bir davada savunmanın küçüklük defi
baby act
bir hakkı kaldıran defi
peremptory exception
davaların irtibatlı olmaları nedeniyle defi
plea for connexity
davalının bir belgeyi kendinin düzenlemediğine dair defi
plea of non est factum Noun
davalının bir belgeyi kendisinin düzenlemediği defi
to raise a plea of non est factum
davalının defi
defendant's plea
davanın esasını ilgilendirmeyen defi
nonissuable plea
davanın mesmu olmadığı defi
peremptory defense (defence ,)
davaya karşı defi
defence defense in bar
def'i
exceptio Noun, Civil Law
ehliyetsizlik defi
plea of insanity
ek defi
supplemental plea
esasa ait ve davanın reddine yönelik defi
peremptory plea
esasa müteallik ve davanın reddine yönelik defi
plea in bar
geciktirici defi
dilatory plea
karşı defi
counter plea
kaziyei muhakeme defi
plea of res judicata
kesin defi
peremptory exception
küçüklük defi
baby act
reşit olmama defi
pleading the baby act
sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkûm olduğu defi
plea of autrefois convict
taliki defi
dilatory exception
usul ile ilgili defi
(US) plea in abatement
usule müteallik defi
a procedural objection
ödemezlik def'i
exceptio non adimpleti contractus Noun, Law
ödemezlik def'i
defense of non-performance Noun, Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Parmakla vurulmak sûretiyle çalınan, bir tarafına ... ibâret mûsikî âleti, dâire
  2. Öteye itme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.