density

  1. Noun yoğunluk, kesafet, sıklık.
    a population density of 300 persons per square kilometer.
  2. Noun ahmaklık, aptallık, kalınkafalılık, anlayışsızlık, gabavet.
  3. Noun, Physics yoğunluk: (a) birim hacmin kütlesi, (b) birim yüzeye isabet eden akım/yük/enerji vb.
    current density: akım yoğunluğu.
  4. Noun donukluk/matlık derecesi.
iyi kolesterol Noun, Medicine
yüksek yoğunluklu lipoprotein Noun, Medicine
kötü kolesterol Noun, Medicine
düşük yoğunluklu lipoprotein Noun, Medicine
ikili sayı yoğunluğu
karakter yoğunluğu
yük yoğunluğu: birim yüzey veya hacimdeki elektrik yükü miktarı. Noun
veri saklama yoğunluğu Information Technology
istihdam yoğunluğu
akış kesafeti
yük taşıma trafik yoğunluğu
gaz koyuluğu
gaz yoğunluğu
yüksek yoğunluklu Information Technology
konut sıkışıklığı
düşük yoğunluklu Information Technology
yolcu trafiği yoğunluğu
kalabalık bir dönemde turistik bir alanda konaklama yaptırılan insan sayısı
nüfus yoğunluğu
olasılık yoğunluğu Noun, Statistics
specific gravity Noun
toplumsal yoğunluk
trafik yoğunluğu
yoğunluk, birim hacmin ağırlığı. Noun
bir ormanın yoğunluğu
imar yoğunluğu
yük çokluğu
yolcu yoğunluğu
nüfus sıklığı
nüfus yoğunluğu
nüfus kesafeti
sisin yoğunluğu
trafik yoğunluğu
trafiğin yoğun olduğu bölge
yüksek yoğunluklu polietilen Noun, Environment-Ecology
bileşen olasılık yoğunluk işlevi
olasılık yoğunluk işlevi.
olasılık yoğunluk fonksiyonu Noun, Statistics