detector

English-Turkish Translation

  1. Noun bulucu, arama aleti, (gizli şeyleri) bulan/keşfeden/meydana çıkaran (şey/kimse).
  2. Noun, Radio algıç, detektör.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

crystal detector
kristal bulucu
crystal detector
kristal detektör
escape detector
sızıntı bulucu
fire detector
yangın keşfeden detektör
fire detector
yangınıni haber veren cihaz
lie detector
yalan göstermeci: nabız atışını ölçerek bir kimsenin sorulanlara verdiği yanıtların doğru veya yanlış olduğunu gösteren alet. Noun
lie detector
yalan makinası Noun, Law
metal detector
maden arama aygıtı
mine detector
mayın dedektörü
mine detector
mayın detektörü
null detector
boş saptayıcı
oxygen detector
oksijen algılayıcı Noun, Transport
scintillation detector
çakım sayacı: ışımetkinlik algılayıcısı/ölçeri.
smoke detector
duman-sezer: yangın ihbar cihazı.
walkthrough detector
kapı detektörü Noun, Machines
English-Turkish phrases from Zargan's own database